Haberler

Edik Dergisi 2025: Necip Fazıl’ın İzinden Bugüne, Bir Kalem ve Teşekkür

Fatma Ece Gödeoğlu

Fatma Ece Gödeoğlu

İletişimci& Psikolog& SinemaTv Uzmanı
23.02.2025 10:40

Edik Dergisi, 1947 yılından bu yana, edebiyat dünyasında bir nefes olmayı sürdürdü. Her sayısı, sadece edebi bir dergi değil, bir dönemi anlatan, bir halkı seslendiren derinlemesine bir hikâye gibi... Düşünsenize, her sayfasında bir zamanın göğsünden yankı yapan sesler var. 2025 sayısında ise, Kahramanmaraş'ın Fransız işgalinden kurtuluşunun yıl dönümüne özel bir dosya hazırlanmış. Bu sayıyı okurken, yalnızca edebiyatla değil, şehrin ve halkının tarihsel bir anısıyla da karşılaşıyoruz.

Bu sayının hazırlanmasında, sadece derginin yazarları değil, koca bir gönül ordusu yer almış. Kahramanmaraş Okutma Vakfı'nın öğrencileri ve Profesör Dr. Ali Malik Gözübol, derginin içeriğini bir bir dokuyarak, o derin hikâyeyi bizlere ulaştırmak için ter dökmüşler. Özellikle 6 Şubat Maraş depremine dair yazılar, dikkat çekiyor. Depremin yarattığı izler, sadece taşları değil, yüreklere kazınan derin yaraları da anlatıyor. Fiziksel değil, duygusal ve toplumsal etkilerini de iç içe bir şekilde hissediyorsunuz.

Her yazı, bir başka hayatın peşinden sürüklüyor sizi. Her biri, bu kentin insanının ve toprağının öyküsünü anlatıyor. Yazarlar, yalnızca depremi değil; Maraş'ın kimliğini, halkının direncini ve sevda dolu geçmişini de kaleme döküyor. Öyle ki, eğitimci ve yazar Vehbi Vakkasoğlu, Profesör Dr. Faruk Erzengin, Profesör Dr. Ali Malik Gözübol gibi isimler, sadece bir felaketi değil, bir halkın ayakta kalma mücadelesini, o toprağa tutunma azmini anlatıyor. Her kelime, bir başka dünyaya kapı açıyor. Tabii ki Necip Fazıl'ın kaleminden izler taşıyan Edik Dergisi'nin 2025 sayısında, bir zamanlar o büyük yazarın nefesini taşıyan sayfalarda, bu kez benim de bir yazım yer alıyor. Bu noktada, iş insanı Mehmet Sabancı ve değerli hocam Ali Malik Gözübol'a teşekkürlerimi sunuyorum.

Yazıların her biri, bir başka mücadeleyi, bir başka direnişi anlatıyor. Depremin ardından, o enkazın altında, insanın gücünü bulma çabası… Bu yazılarda, merak edilen her konu titizlikle ele alınmış. O kadar derinlemesine işlenmiş ki, okuyucu, sadece felaketi değil, o felaketten sonra ayakta durmaya çalışan insanları da o insanların gerçeğini de okuyor. Maraş halkının yaşadığı acıyı, direncini, o toprakla olan derin bağlarını anlamak için, geçmişe bakmak gerekiyor; işte Edik Dergisi'nin bu sayısı tam da bunu yapıyor.

Edik, sadece bir dergi değil, bir halkın hafızası. Bir şehrin belleği ve bir toplumun sözcüsü olmaya devam ediyor. 78 yıl boyunca nice yazara ev sahipliği yaptı, nice hatıraları yaşattı. Her sayısı, bir dönemin, bir kültürün sesi olmayı sürdürüyor. Maraş'ın toprağından fışkıran bir ses, bir nefes, bir haykırış… Edik Dergisi. Yıllardır, Maraşlıların yüreğinde, gurbettekilerin sıla özlemiyle dolu bir mektup gibi beklenir. Her yıl, 12 Şubat'ta, şehrin Fransız işgalinden kurtuluşunun bayramı arifesinde, Maraş'ın ruhuyla buluşur okuyucularıyla. Bu yıl da öyle oldu. Edik, yine dolu dolu, yüreği kabarık, Maraş'ın kokusunu, sesini, özlemini taşıyarak geldi.

Beni de Edik'in sayfalarına bakarken bir hayal sardı. Her sayfa bir öykü, her satır bir hayat. Maraş'ın özü, bu derginin içinde saklı. Hatırlatmak gerekirse, bu dergi, İstanbul'da eğitim gören Maraşlı öğrencilerin hazırladığı bir yıllık. 1947'de, İstanbul'daki Maraşlı esnaf ve memurların kurduğu 'Kahramanmaraş Okutma ve Yardım Derneği'nin kültür ve sanat adına yayımladığı bu yıllık. Ama öyle sıradan bir yıllık değil. Eğitimin kalbi, yardımseverliğin özü burada atıyor.

Edik, Necip Fazıl'dan Yedi Güzel Adam'a kadar uzanan köklü bir geçmişin izlerini hala taşıyor.

title