Haberler

Gaslighting: Gerçekliğin İncelikli İhlali

Fatma Ece Gödeoğlu

Fatma Ece Gödeoğlu

İletişimci& Psikolog& SinemaTv Uzmanı
23.09.2024 12:06
Bazen, insanın kendi gerçekliğini sorgulaması gerekliliğiyle yüzleşmesi, derin bir belirsizlikle sarılmasına neden olur. Bu his, bir ilişkinin karanlık köşelerinden doğabilir; yaşadıklarınızın bir başkası tarafından sürekli olarak inkâr edilmesi, ruhsal sağlığınızı tehdit eden bir sürecin başlangıcı olabilir. İşte bu noktada, "gaslighting" devreye girer. Bu terim, bir kişinin algılarını manipüle etme ve kendi gerçekliğini sorgulatma sürecini tanımlar; öyle bir duruma düşersiniz ki, kendinizi bir labirentte kaybolmuş gibi hissedersiniz.

Gaslighting, manipülatif bir strateji olarak, kurbanın zihninde karmaşa yaratırken, bu sürecin ne kadar sinsi ve etkili olabileceğini gözler önüne serer. İlişkilerde ortaya çıkan bu ince istismar biçimi, genellikle inkâr, duygusal küçümseme ve gerçek dışı anlatımlarla kendini gösterir. İlk aşamada, yaşanan olaylar sorgulanmaya başlar; belki de bir söz, belki de bir davranış, zamanla "Ben yanlış mı hatırlıyorum?" sorusunu kafanızda yankılandırır. Bu düşünce, yavaş yavaş içsel bir şüphe ve güvensizlik doğurur.

İlk başta, karşınızdaki kişiyle yaşadığınız bir çatışma sırasında, kurban olarak hissetmek yerine, onun gerçekliğini sorgulamaya başlarsınız. "Gerçekten öyle mi söyledim?" veya "Belki de ben abartıyorumdur," gibi düşünceler, kendi düşüncelerinizi silikleştirir. Zaman geçtikçe, manipülatörün tutumları, sizi kendi hislerinizi sorgulamanıza ve gerçeklik algınızı kaybetmenize sebep olur. Bu aşamada, kurbanın kendi deneyimlerini sorgulaması kaçınılmaz hale gelir.

Sürekli olarak yaşanan bu tür bir ilişki, bir noktada kurbanın, manipülatörün versiyonunu kendi gerçeği olarak benimsemesine yol açar. Duygularınızın küçümsenmesi, sürekli olarak hislerinizi sorgulamanıza neden olur; bu, bir daire içinde dönmeye benzer. Manipülatör, sizi sadece yönlendirmekle kalmaz, aynı zamanda duygusal olarak yıpratır.

Sonuçlarıysa, gaslighting'in en karanlık yüzüdür. Özgüven kaybı, içsel bir huzursuzlukla birleşir; bir zamanlar güçlü olan kişi, artık kendini sorgulayan, kararsız bir bireye dönüşür. Zihninizde beliren karmaşa, günlük yaşantınızı derinden etkiler. Kendi gerçekliğinizi yitirdiğinizi hissetmek, duygusal yorgunluk ve zihinsel dengesizlik yaratır. Bu, derin bir yalnızlık hissine de kapı aralar; kendinizi çevrenizden izole etmeye başlayabilirsiniz.

Peki, bu karanlık döngüden nasıl çıkabilirsiniz? İlk adım, hislerinize güvenmektir. İçgüdüleriniz, çoğu zaman doğruyu gösterecek bir pusula gibidir. Sınırlarınızı belirlemek, manipülatöre karşı duruşunuzu netleştirebilir. Güvendiğiniz kişilerle konuşmak, yalnız olmadığınızı hatırlatabilir ve destek arayışınızda size yardımcı olabilir. Ayrıca, yaşadıklarınızı belgelemek, yaşanan olayların netliğini artıracak bir araç olabilir.

Zihninizdeki karmaşayı hafifletmek için kendinize zaman ayırmak da önemlidir; hobilerinizle meşgul olmak veya doğayla vakit geçirmek, ruhsal sağlığınıza katkı sağlar. Gerekirse, profesyonel bir destek almak, bu sürecin üstesinden gelmenize yardımcı olabilir. Gaslighting, hayatın ince ama tehlikeli bir gerçeğidir; farkında olmak ve kendinizi korumak, bu tür manipülasyonlardan kurtulmanın en etkili yoludur. Unutmayın, gerçekliğinizi yeniden inşa etmek, kendi gücünüzle mümkündür.

title