Haberler

TRT World Forum 2024 & Medya ve Yayıncılık

Fatmanur Kama

Fatmanur Kama

SpikerSunucu
28.01.2025 01:44

II. Dünya Savaşı sonrası temelleri oluşturulan günümüz uluslararası dünya düzeni, 2025 yılına girdiğimiz bugünlerde her anlamda çatırdıyor. Birleşmiş Milletler yapısı ve mekanizması karar alma, uygulama, yaptırım yapma vb. birçok konularda sınıfta kalırken, Cenevre Sözleşmesi gibi savaş hukuku, insan hakları ve uluslararası hukuk üzerine yazılı her türlü anlaşma pragmatik ve işlevsel olmaktan çok uzakta kalıyor. 193 devletin üye olduğu Birleşmiş Milletler 'in Güvenlik Konseyi karar alıyor, fakat bu kararlar günümüz küresel krizleri ve sorunları karşısında hiçbir alanda bağlayıcı ve yeterli olamıyor. Geçmişte ABD hegemonyasındaki Tek Kutuplu Dünya Düzeni sona ererken, günümüzde Çok Kutuplu Dünya Düzeni arayışında Yeni bir Dünya Düzeni kurulmasının sancıları ve savaşları veriliyor.

Tüm bu konjonktür içerisinde küresel gündemin öncelikli meselelerinin konuşulduğu TRT tarafından bu yıl 8.si düzenlenen "TRT World Forum 2024" gerçekleşti. Benim de katıldığım forumda 30 aşkın ülkeden Devlet Başkanı, siyasetçi, akademisyen, gazeteci ve fikir önderleri bir araya geldi. 2 gün süren forum, Orta Doğu ve Gazze, Türkiye, Rusya-Ukrayna, politika ve diplomasi, savaş ve güvenlik, iklim ve enerji, teknoloji, medya ve yayıncılık, uluslararası hukuk, ekonomi gibi konu başlıklarını konferans ve panellerle ele aldı. Forumun açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gerçekleştirdi, akabinde ise Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı konuşmalarını yaptı. Hiç şüphesiz mesleğim gereği benim en ilgimi çeken panel, Medya ve Yayıncılık üzerine olandı. Günümüzde küreselleşme, dijitalleşme ve bilgiye erişimin kolaylaşması ne yazık ki beraberinde birçok risk ve tehlike barındırıyor. Dezenformasyonun her zamankinden daha fazla yaygınlaştığı bir çağdayız. Bu yüzden medya ve yayıncılık her zamankinden daha fazla doğruluk, güvenilirlik ve şeffaflık ilkelerine ihtiyaç duyuyor. Panelde, özellikle ifade özgürlüğünü koruyarak yanlış bilgi ve dezenformasyonla mücadelenin vurgusu yapıldı. Yanlış bilginin kutuplaşma, nefret, provokasyon ve dijital faşizm gibi birçok sorunu beraberinde getirdiği belirtildi. Özellikle sosyal medyanın kullanımının yaygınlaşmasıyla haber ve bilgilerin doğrulama yapılmadan, belirli kesimlerin popülarite kaygısıyla bir anda yayılabildiği bu durumların hem politik hem sosyal açıdan büyük tehdit ve sorunlar yaratabildiği anlatıldı. Savaşların, krizlerin, politik olayların adeta seyrini değiştirebilecek ölçüde olan haberlerin ve bilgilerin mutlaka denetilmesi gerekiyor. Paneldeki konuşmacılardan biri birkaç beğeni ve takipçi için bile kişilerin yanlış bilgiyi bilerek yayabildiği, bunun son derece büyük bir suç teşkil ettiğini anlattı. Kişisel olarak acilen devletlerin dezenformasyon /yanlış bilgiyle mücadelede yasaları yeniden belirlemesi, caydırıcı önlemler ve yöntemler geliştirmesi gerektiğini düşünüyorum. Hâlihazırda farklı ülkeler farklı denetim ve mücadele yöntemleri uyguluyor. Ülkemizde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın yönettiği "Dezenformasyonla Mücadele Merkezi" gerçekten çok başarılı bir mekanizmaya sahip ve son derece etkili işler yapıyor. Fakat sosyal medya platformlarında bu denetimler birçok kez yeterli kalamıyor. Bu konuda hukuk düzenlemelerinin şart olduğunu, ciddi cezaların uygulanmasının önemini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Panelin konuşmacılarından COPEAM Genel Sekreteri Claudio Cappon, medya okuryazarlığının okullarda ve profesyonel çevrelerde eğitim olarak verilmesinin zorunluluğunu vurguladı. Bu konuda kişilerin daha uyanık ve duyarlı olması için bilinçlendirilmesi ise büyük önem taşıyor. Çoğu kez düşünmeden, kaynağını araştırmadan, doğrulatmadan yapılan paylaşımların sebep olabileceği sonuçları kişiler tahmin edemiyor. Hukukta olduğu kadar eğitim sisteminde de sosyal medyanın doğru kullanımı ve medya okuryazarlığı üzerine alanlar açılmalı. Tüm bu koşullar arasında medya organları, medya mensupları ve basın üyelerine de büyük görevler düşürüyor. Son derece verimli bir forum ortamında uluslararası katılımcıları bir araya getirerek ufkumuzu genişleten bir organizasyona imza atan TRT ekibini ise bir kez daha kutluyorum.

title