Haberler

Emek mi? Cihat mı?

İlyas Han Şahin

İlyas Han Şahin

Tarihçi Yazar / MEB-TÜZDEV
25.06.2023 01:34

İki farklı kavram. İki farklı dünya görüşü. Üzerinde ısrarla durmamız gereken ve biraz da ıska geçtiğimiz çok öneme sahip iki kavram. Emek adı üzerinde çaba sarf etmek, uğraşmak anlamlarına gelen ve kelime anlamından daha çok kavram olarak üzerine geçirilmiş elbise ile değerlendirilen güncel bir mefhum. Sol- sosyalist jargonda daha çok kendine yer bulan bu kavram ideolojik bir yığın görüşün kendinde sembolize edildiği politik bir slogan… İşçi, çiftçi yada herhangi bir alanda çalışanları ifade eden çok anlamlı bir kavramdır. Emek tüm cümlelerimizde hep olumlu anlamda cümle içinde kullanılır Kulağa kalbe hep müspet anlamlar çağrıştıran kavramdır.

Cihat kelime ise Arapça c-h-d kökünden gelen cehd etmek, cihat etmek gibi cümleler ile daha çok kullanılır. Akıllara ise hemen savaş kavramını getiriyor. Savaş, cenk, mücadele gibi kelimeler içerisinde anlam bulur. İslami kesimin, Müslümanların özellikle tarihte yaptıkları savaşları ifade etmekte kullanılır. İslami kesimde savaşı cihat haline getirmek kutsal değerler için olursa ancak mümkün olur. Katil ile mücahidi ayıran temel faktör ise niyettir. Bu sebeple her savaş cihat olmayacağı gibi her savaşçıda mücahit değildir.Kulağa nasıl gelir peki? Genelde Orta Doğu orijinli olarak duyarız.

Ee peki ne demek istiyorum, ne anlatmak istiyorum, derdim nedir?

Derdim şudur. Bizim coğrafyamızda Cihat kavramını salt savaş anlamında bir şekilde eksik kullanıyoruz. İslam literatüründe cihat kavramını günümüz Türkçesine çevir dediklerinde en uygun kelime cihat olacaktır. Yani cehdeden, emek harcayan, çaba içerisinde olan, uğraşan anlamlarında kullanılabilir. Cihat İslam'da uğraşmayı, emek vermeyi ifade eden harika bir slogandır. Kur'an da savaş cihat olarak da geçmez. "Kıtal" olarak geçer. Kıtal ise katletmekten, savaşmaktan başka anlama gelmez. Yani güzel dinimizde emek harcayanlar ile cihat edenler kastedilmektedir. Büyük cihat insanın iyi insan olma mücadelesini ifade ederken küçük cihat İslam'ı yaymak için savaşta dahil her türlü silahlı önlemi ifade eder. İslam'da cihat etmek yani mücadele etmek gerek kendinle gerek etrafınla olan mücadeleniz cihat olarak tanımlanır. Bu cihat ise temelde iyi, güzel ve doğru öznesi etrafında oluşan faaliyetlerdir. Yani insanın harcadığı emeği ifade eder. Ve İslam'da kutsal olan emektir yani uğraşmaktır yani cihat etmektir. Helal kazanç için çabalamak, alın teri ile hak ederek para kazanmak, insanları iyiye güzele davet etmek ve kendi de iyi ve güzel davranışlarda bulunmak emek harcamaktır. Emekçidir bunu yapan. Yani cihat içerisindedir. Ve İslam bunu yapanı över ve topluma örmek gösterir. Elbette vatan savunması yapmak gerektiğinde, devleti savunmak, vatan için çabalamak ve savaşmak gerektiğinde de durum aynıdır. Eğer emek ile cihadı ikiz kardeş olarak kabul edersek birbirlerini tanımlayan/tamamlayan kavramlar olduğunu bilirsek ne olacak? Cevap; Motivasyon. Evet motivasyonu İslami değerlerle örülmüş bir toplum daha sağlam olacaktır. İdeolojik bakış değil insani bakış önem kazanacaktır. Herhangi bir siyasal duruşu kastetmeden cümle kuruyorum. Zira İslam toplumun ezici çoğunluğu tarafından kabul edilen en azından saygı duyulan önemli bir motivasyon kaynağıdır da. Emekçilerin uğraşları İslam tarafından kutsal kabul edilen ve sevapla ödüllendirilen bir davranıştır. Evrensel ahlaki değerlerin temel ölçütleriyle birebir uyuşan emek-cihat unsuru özelikle gündeme gelmelidir. İslam emeği/cihadı kutsal kabul eder. İnsanın helal rızık peşinde koşmasına cihat der. Bu eylemi önemser ve taçlandırır. Artık cihat etmenin emek harcamak oluğunu bilsek ne olur? Bilmesek ne olur?

Çok şey olur. İnsanımız artık manevi dünyasını şekillendiren unsurları güncellemelidir. Salt dünya için yaşamadığımızı elbette biliyoruz ama sadece öbür dünya için de yaşamıyoruz. Dengeyi sağlayan bir söylem sunar bize İslam. Sadece camide kötü söz konuşmamayı, sadece oruçken kötülükten uzak kalmamayı, hacda umredeyken canlıya zarar vermemeyi, hacdan sonra yalan söylememek için çabalamayı din gibi algılarsanız şartlı iyi olmak sizi ikiyüzlü insan yapar. Oysa zaten olmamız gereken şeyleri belirli yerlere belirli şartlara bağlarsak asla davranış haline getiremeyiz. İyi olmak için şart, mekan yada makam beklenmez. Mesela toplumda şu ifade ne kadar iğrençtir. Sen hacısın, yakışıyor mu sana, benim annem hacı, benim annemin başı örtülü, dedem sofu vs. Bu toplumsal münafıklıktır, bu durum bir toplumsal cinnettir. İdeal davranışları toplumun politik, sosyal duruşu yada güncel verilerine bakarak sınıflandırdığınızda "iyiliği" şahsın malı yaparsınız. Oysa iyilik şahsın sorumluluğundadır. İyiliği, ideal olanı her insan yapmalıdır. Ve din gibi temelde "iyi" olan ve "iyiliği" emreden yapılar güçlü motivasyon kaynağıdır. Kelimelerle oynayarak, kelimeleri sahiplenerek ideal davranışları devşirmenin sonu gelmelidir.

Evet, emek; cihattır. En büyük cihattır. Emekçi ise cihatçıdır. Alın teri akıtmak, iyilik için çabalamak Allah katında değerli ve önemli bir erdemdir. Yeryüzünün bütün emekçileri cihadınızı kutlar ve desteklerim. İslam gibi mükemmel bir dinin en ideal insanı emekçi/cihatçı insandır.

Allah emeklerinizi zayi etmesin.

title