Bir Markaya Güven Duyulacak Girişimler
Karan Tugay Gönenç
Markalar, hayatımızın en önemli gerçekleri. Kimileri için marka vazgeçilmez bir hayat pratiği kimileri için kolayca değiştirilebilen bir alışkanlık. Her ne olursa olsun, markanın sadece ekonominin değil sosyal hayatın da çok önemli ve değer koyucu bir bileşeni olduğunu ifade etmek gerekir. Markanın öne çıktığı durumlarda şirketlerin adının bile anılmadığını, markanın adeta şirketin yüzü olduğunu dolayısıyla güven meselesinin bir marka için en önemli konu olduğunu belirtmek gerekir. Markaya duyulan güven, markayı sevmek ve markaya değer vermekten çok öte bir şeydir. Markanın müşterisini yanıltmayacağını düşünmek, müşteriye nitelikli ve iyi ürünler sunacağına inanmak anlamına gelir. Bu yüzden markalar, güven oluşturabilmek için ürünlerinin ve hizmetlerinin kalitesini artırdıkları gibi müşteri odaklı başka pek çok girişimde de bulunurlar. Peki nedir markaya güven?
Markaya güven nedir?
Müşteriler, kullandıkları markalarla aralarında duygusal bir bağ kurarlar. Bu bağ, yadsınamaz bir gerçekliktir. Hatta öyle ki markadan "biz" diye söz eden müşteriler bile vardır. Bunun nedeni, o markayı yıllardır kullanıyor olmaları değildir aynı zamanda markanın kaliteli ürünleri ve müşteriye verdiği çok yönlü değerdir. Markanın sunduğu ürünün müşteri tarafından beğenilmesi, sonraki süreçlerde kullanılması ve başka kullanıcılara tavsiye edilmesi güven duygusunun tesis edildiği anlamına gelmektedir. Belki fiyat politikası gibi unsurlar da markaya duyulan güvenin arkasında yatan etmenlerden biri olabilir ama müşteriler güven duydukları markaları, fiyat artışı söz konusu olsa bile kullanmaya devam etmektedir. Bu yüzden güven unsurunu yorumlarken fiyat politikası değişkenini ikincil olarak değerlendirmek gerekir.
Satış sonrası destek
"…. marka sattığı ürünün arkasında duruyor." Bu sözü pek çok insandan işitmişsinizdir. Ve kabul etmek gerekir ki bir markanın sattığı ürünün arkasında durması, müşterinin o ürüne güven duymasını sağlayan en önemli parametrelerden biridir. Satış sonrası destek, müşterinin en fazla gereksinim hissettiği şeydir. Garanti politikası değil kastettiğimiz, bu politikanın da dışında bir şeydir satış sonrası destek. Sattığı malın arkasında duran marka, o malı her ne olursa olsun sahiplenmiş demektir. Mesela boyası solunca ücretsiz geri alınan kot pantolon markası, küçük bir yırtık olduğunda bunu kendi sorumluluğu olarak gören gömlek markası, bilgisayardaki sorunları müşteriyi yormadan çözen bilgisayar markası müşterinin güven duyduğu markalardır. Bu markalar sadece garanti prosedürlerini işletmezler, daha da farklı olarak bu prosedürlerin dışına çıkarak müşterilere gerekirse ürünü yenisiyle değiştirebileceklerine dair bir taahhüt de verirler. O zaman ister istemez müşteri, söz konusu markayı benimser, bu markaya değer verir ve kullanır. Dahası etrafındaki insanlara da tavsiye eder.
Markaya güven neden önemlidir?
Değer yaratmak isteyen şirketler için güvenilir bir marka yaratmak en önemli mesele olmalıdır. Belki de başka her şeyden çok bu konuya eğilmeleri gerekmektedir. Şunun çok iyi bilinmesi gerekir ki bir markaya duyulan güven o markanın artık bir değer olması, bu değerin herkes tarafından onaylanması anlamına gelir. Böyle bir marka yaratmak, karlılığı ve müşteri potansiyelini artırır, yeni piyasalara ve müşteri kitlelerine açılma olanağı verir.