Meslekler Dönüşüyor

Dönüşüm, hayatın kendisi; kimi zaman maruz kalınan kimi zaman gönüllü olarak kabullenilen bir olgu. Hayat devam ettikçe, insanlar yeni şartlar ve imkanlara kavuştukça her alanda kaçınılmaz olarak değişim ve dönüşüm yaşanacak. Bu olgunun önüne geçmek imkansız, zaten buna kalkışmak da büyük bir delilik. Değişime ve dönüşüme direnmenin yerine uyum sağlamak, sistematik olarak gerçekleşen ya da gerçekleşmesi mukadder olan değişimi ve dönüşüme hazır olmak ve iş yapış şekillerimizi buna göre yeniden biçimlendirmek sanırım bu noktada en iyisi.

Meslekler nasıl dönüşüyor?

Mesleklerle ilgili olarak dönüşüm yaşadığımız bir gerçek, özellikle 2019'un sonunda yaşadığımız pandemi sürecince iş dünyasında radikal denemese bile çok ciddi bir dönüşüm yaşandı. Hayatı etkileyen pandemiyle birlikte bazı işleri evden idare edebileceğimizi de öğrenmiş olduk. "Uzaktan çalışmak, evden çalışmak" gibi yeni iş pozisyonları tanımlanmaya başladı. Yakın temasın ve el emeğinin gerekli olmadığı, bilgisayar teknolojisiyle yapılan işler için çalışanlara izin verildi, esnek çalışma sistemi uygulanmaya başlandı. Bir yandan çocuğuyla ilgilenen ve evinin işlerini yapan kadınlar, kendilerine verilen sorumlulukları kilometrelerce uzaktan da yerine getirdi. Erkekler, altlarında pijama, üstlerinde gömlek ve kravatla evlerinden toplantılara katılmaya başladı. Ve bu süreçle birlikte gördük ki bazı işler için ofise gelmeye, fiziki olarak iş ortamında bulunmaya gerek yok. Teknolojinin nimetleriyle birlikte hem çalışanlar hem de işverenler yeni bir anlayışla meselelere yaklaşmaya başladı.

Mesleklerin dönüşmesi performans yönetimini güçleştirdi

Mesleklerle birlikte ortaya çıkan bu yeni anlayış, ister istemez performans yönetimi üzerinde düşünmeyi de beraberinde getirdi. İş ortamında çalışmamak, müşteriyle doğrudan ve yüz yüze temasa geçememek çalışanların performanslarını yeterince kullanıp kullanmadığına dair soru işaretleri yarattı. Evinden ya da iş ortamından uzak bir yerden kendisine verilen sorumlulukları yerine getiren bir çalışanın sadakati ve verimliliği, bu noktada üzerinde en fazla durulan şey oldu. Elbette yöneticiler ve işverenler, bu konu üzerine daha da titizlikle eğilmeye, çalışanların iş ortamındaki gibi performans gösterip göstermediğini incelemeye başladılar. Teknoloji ve müşteri ilişkileri yönetimi de onlara, çalışanların performanslarını farklı kriterler etrafında ölçme imkanı verdi.

Hibrit çalışmaya doğru…

Türk Dil Kurumu'nun çevrimiçi Türkçe sözlüğünde "melez, iki farklı güç kaynağının bir arada bulunması" anlamına gelen "hibrit" sözcüğü, iş yaşamında en fazla kullanılan sözcükler arasına girmeye başladı. Pandemiyle birlikte yoğun bir şekilde kullanılan teknoloji ve birtakım yazılımlarla birlikte hibrit çalışma modelleri üzerine kafa yoran şirketler ve araştırmacılar var. Esnek çalışma yaklaşımıyla hem uzaktan hem de ofis ortamında iş çalışmak, iş gerektirdiğinde sahaya inme hibrit çalışma modelinin çalışma dünyasında kullanılabileceğini gösterdi. Bu sayede çalışanın performansının artacağı da anlaşıldı. Çünkü özel ortamından tam olarak kopmayan çalışan, işiyle de ilgilenmiş olacak ve böylece hem serbest çalışabilecek hem de şirketine karşı sorumluluklarını yerine getirebilecek.