Mutsuzluğu yönetebilmek

Belki de en zor işlerden biri mutsuzluğu yönetebilmektedir. Mutluluk; bir insanın amaçlarına ulaşabilmesi, istediklerini gerçekleştirmesi, sevinç ve olumlu duygulara verilen isimdir. Mutsuzluk ise mutluluğun tam tersi yani kişinin kendini tam ve rahat hissedememesidir. Hem mutluluk hem de mutsuzluk, insanların duygu durumuyla, karşılaştıkları olaylara verdikleri anlamlarla, bu olayları iç dünyalarında nasıl yorumladıklarıyla ilgili iki duygudur. Mutluluk, tanımlanması ve yaşanması oldukça kolay ve insanı rahatlatan bir duygu iken mutsuzluk yönetilmesi ya da baş edilmesi gereken bir duygu olarak karşımız çıkar.

Mutsuzluğu yönetebilmekten ne anlıyoruz?

Kimi zaman, bizi mutsuz eden ve içimize huzursuzluk veren duygunun ne olduğunu fark edemeyiz. Geçmişte yaşadığımız ve tüm yaşamımızı bir şekilde alt üst eden, etkileyen bir olay olabileceği gibi halihazırda deneyimlediğimiz bir olay da olabilir. Bir düşünce, insan, ilişki, sosyal ya da bireysel başka bir faktör, mutsuz olmamıza neden olabilir. Üzülür, kırılır, içimize döner, kendimizi toplumdan yalıtır, depresyona gireriz. Artık hayat çekilmez ve cehenneme benzer bir yere dönüşür. Kurtulmak ve kaçmak istediğimiz zamanlar da olur. Bir çözüm yolu bulmak isteriz bizi bu duygudan kurtarması için. Sorduğumuz soruların yanıtını bulamadığımız da olur. "Neden mutsuzum?" ya da "Beni mutsuz eden şey hangisi?" gibi sorular sorarız. Eğer biraz şanslıysak ve çözüm odaklı yaklaşabiliyorsak sorunlara, mutsuzluğumuzla ilgili olarak şu soruları sormamız daha akıllıcadır:

- Mutsuz olmama neden olan bu durumla nasıl baş ederim?

- Beni mutsuz eden her neyse bunu hayatımdan nasıl uzaklaştırabilirim?

- Mutsuzluğumu yönetebilir miyim?

Farkındayım, bu soruların yanıtını bulmak çok zor, bir o kadar da meşakkatli. Ancak eğer kendinizi sorunla doğrudan ilişkili kılmak isterseniz, soruların yanıtını da kolaylıkla bulabilirsiniz.

Mutsuzluğu yönetebilmenin yolları nelerdir?

Ruh dünyası çok fazla zarar görmemiş olan herkes, mutsuzlukla baş edebilir. Kendine dair bir bilinç geliştiren, mutsuzluğun kaçınılmaz bir duygu olmadığına kendini inandıran, kaçmayan ve ertelemeyen bütün insanlar mutsuzluk duygusunu bir biçimde yönetebilir.

Bunun için yapılması gereken birkaç şey vardır. İlki bizi mutsuz eden her neyse bununla yüzleşebilmeliyiz. Neden mutsuz olduğumuzu, bu yüzleşmenin sonunda rahatlıkla bulabiliriz. Yüzleşme, beraberinde cesaret ve inancı da getirir ki mutsuzluk duygusunu yenebilmek için oldukça önemlidir.

İkincisi, dışarıya kendimizi kapatmamamız gerekir. Sosyalleşmek ya da kalabalıklar arsına karışmak anlamına gelmiyor bu. Mümkün olduğu kadar, kendi dışımızdaki dünyayla temas halinde olmaktır kendimizi dışarıya kapatmamak. Balkona çıkmak, kısa bir yürüyüş yapmak bile yeterlidir bunun için.

Üçüncüsü kendimize vakit ayırabilmeliyiz. Bu, mutsuzluğa neden olan durumu, olayı ya da problemi unutabilmemizi sağlar. İnsanın kendini keşfetmesi, kendine özen göstermesi var olduğunu fark etmesi mutsuzlukla baş edebilmesi için oldukça önemlidir.

Dördüncüsü, özel olduğumuzu hissedebileceğimiz küçük şımarıklıklar yapmalıyız. Kendine hediye alan insanlar, değerli olduklarının farkında olan kişilerdir. Başkasından değer beklemek yerine, bizzat kendimize değer vermeliyiz. Unutmayın ki bu narsisizm falan değildir.

Beşincisi ve belki de en zoru yazmaktır. Yazarların ve şairlerin yazarak kendilerini terapiye tabi tuttukları öteden beri söylenen bir gerçektir. İçinizi boşaltmanız, sizi mutsuz eden durumları atmanız için bir boşalma aracıdır yazmak.

Görüldüğü gibi mutsuzluğu yönetebilmek, mutsuzlukla baş edebilmek hiç de zor değil. Değerli olduğunu bilen herkes, bir başkasının kendisini mutsuz etmesine müsaade etmez. Bu yüzden, mutsuz olduğunuzu fark ettiğiniz andan itibaren sizi mutlu edecek aktivitelere yönelin.