Çekim yasası gerçek mi?
Mert Çuhadaroğlu
Çekim yasası kişisel gelişim konuları arasında üzerinde en çok yazı yazılmış konu olabilir. Diğer yandan bu konunun henüz tam olarak anlaşılmamış bir kısmı var ve insanlar üzerinde gereksiz bir baskı oluşturabiliyor, bugünkü yazımda bu konuyu işlemeyi düşündüm.
Kişisel gelişim hakkında bilgi sahibi, olumlu düşünmeye önem veren bir insan düşünelim. Sabah çok mutlu bir şekilde uyanıyor, güne şükrederek başlıyor, sevdiği insanlarla birlikte harika bir kahvaltı yapıyor, yaşamın ne kadar güzel olduğunu düşünüyor, frekansı yüz üzerinden yüz. Derken işle ilgili kötü bir haber alıyor, uzun zamandır üzerinde çalıştığı bir proje belirsiz bir tarihe ertelenmiş, o kadar emeğin boşa gittiğini düşünüyor ve aklına şu geliyor, çekim yasasına göre böyle bir şeyin şu anda olmaması gerekiyordu.
Çekim yasası anlık çalışmaz, uzun vadede etkili olur, belli bir konudaki düşüncelerinizin etkisi orta ve uzun vadede ortaya çıkar. Büyüklerimizin söylediği gibi 40 defa söylersen olur misali. Dolayısı ile kendinizi çok iyi hissettiğiniz bir gün başınıza ters bir olay gelebileceği gibi bunun tam tersi de geçerlidir.
Kendinizi çok da iyi hissetmediğiniz bir günde hayatınızın en güzel sürprizi ile karşılaşabilirsiniz. Dolayısı ile her gün bugün kendimi iyi hissetmem lazım, güzel düşünmek için elimden geleni yapmalıyım, eyvah aklımdan kötü düşünceler geçiyor şeklinde kendinize baskı yapmayın.
Hep söylerim düşündüğünüz değil beklediğiniz olur diye. Düşünce ile beklenti arasındaki farkı da şu şekilde açıklayabilirim, aynı şeyi kırk defa düşünürseniz o şey bir beklenti haline gelir, yani kuvvetli bir inanç kalıbına dönüşür.
Başlangıçtaki örneğe geri dönecek olursak bu kişi bir arkadaşım ve projeye başladığından beri "bu proje gerçek olamayacak kadar güzel, kesin bir aksilik çıkacak" diyordu bana ve çevresindekilere, beklentisi gerçekleşti.
Elbette hayat çok karışık bir sistem, bu nedenle olanları veya olmayanları sadece çekim yasası ile açıklamak da doğru değil. Düşüncelerimiz, inandıklarımız, beklediklerimiz elbette önemli. Diğer yandan eylemlerimiz de en az onlar kadar etkili. Ayrıca dünya sadece bizim kendi varlığımızdan ibaret değil, bizim dışımızda pek çok insan var, her şey belli ölçülerde birbirine bağlı.
Ben hep şuna inanırım, temiz bir kalple inandığımız, olması için emek verdiğimiz şeyler eğer bizim için hayırlısı o şekilde ise bir gün mutlaka gerçekleşir, bire bir aynı şekilde olmasa bile benzer şekilde gerçekleşir. İstediğiniz şeyler için emek verin, dua edin ve belli bir anda olup olmamasına çok takılmamaya çalışın. Her şey en güzel zamanda olur.