Haberler

Ne sesim var ne de sesimi duyan

Meryem Güneş

Meryem Güneş

07.02.2025 03:28

İki yıl önce bugün, saat 04.17'de tüm ülke olarak bizi ayağa kaldıran Kahramanmaraş merkezli 7.7 büyüklüğündeki deprem bize neler neler kaybettirdi.

65 saniye süren ve bize asrın felaketini yaşatan deprem yetmemiş bir kaç sonra yaşadığımız Elbistan merkezli 7.6 şiddetindeki ikinci deprem ile 45 saniye daha sallanmış ve ölüme, yıkıma ve bütün bir ülke olarak koca bir yaşın içerisinde kaybolmuş enkazın altında kalmıştık.

Her ne kadar 11 ilde 14 milyon insanı doğrudan etkilediği söylense de bütün bir ülke, çaresizlik içerisinde depremden çok ihmalin ve cehaletimizin kurbanı olmuştuk.

53 bin 537 kişiyi toprağa vermiş iki misli kadarının da yaralarını sarmaya çalışmıştık.

Hatay, Osmaniye, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Adana, Malatya ve Elazığ. Ne şanı kaldı, ne yamanlığı koca bölgenin.

120 bin kilometre karede 11 il, 124 ilçe 6 bin 929 köyden yardım çığlıkları yükselirken 93 ülkeden yardıma gelen nice gönüllü gözlerindeki yaşları enkazdan çıkan tozla kurutmuş, kurtardıkları her canla gönüllerimizde taht kurmuştu.

26 bin 36 binanın enkazını her bir can için eşeleyen, 650 bin insan vardı. Bunlardan 11 bin 488'i yabancıydı bütünüyle yabancısı oldukları, dillerini bilmedikleri ve nasıl sesleneceklerini bilmedikleri kalbi atan her canlıyı enkazdan kurtarmaya çalışıyordu.

23 gemi, 182 uçak, 141 helikopter, 20 bin araç ve ağır iş makinesiyle bütün ülke seferber olmuş yardıma koşmuştuk.

Binlerce ton taşınan yardım malzemeleri, yüzlerce çadır ve konteynır kentle, milyonlarca insanın beslenme ve barınma ihtiyacını gidermeye çalışıyorduk.

Aylarca süren hasar tespit çalışmalarıyla 70 bin komisyon kararı alındı.

Sonra iki yılda hepsini unuttuk mu?

Koca bir ülke deprem travmasıyla altüst olsak da iki yıl içerisinde hepsini unuttuk.

Kimi belirtilen ölü sayısını gerçekçi bulmadı, kimi sorumluların cezalandırılmadığının siteminde bulundu. Hala konteynırda yaşayan kimi depremzede de hala neden vaat edilen evlerinin verilmediğinin şikayetinde.

2025 yılının Ocak ayında Türkiye'de kaç deprem olduğunu biliyor musunuz? 2 bin 833 deprem. Yani anlayacağınız sürekli bir deprem fırtınasına kaptırmış Allah'a emanet yaşıyoruz.

Ne müteahhidi ne de o müteahhide ruhsat veren belediye yetkilisi, kim cezalandırıldı? Yine vatandaş. Nasıl mı? Bazen sığındığı çadırda alevlere teslim olup can verdi, bazen de çok konuşuyor çok bağırıyorsun diye konteynırından oldu.

Şu ana kadar 2 bin 31 soruşturmadan 1.491 dava açılmış, bunlardan da 149'u sonuçlandırılıp 189 kişiye farklı ölçeklerde cezalar verildiği söyleniyor.

1850 şüpheliden 193 tutuklansa da 1342 dava devam ediyor. Yakınlarını kaybeden depremzedelerin en çok isyan ettiği ve sorduğu soru ise "Hala suçlular ellerini kollarını sallayarak geziyor. Neden hiç bir kamu görevlisi yargılanmıyor?"

Buna bir cevabı olan var mı?

Varsa, benim soruma da cevap versin: O felaketten ve depremlerden ne gibi dersler çıkardık da tedbir olarak adlandırılabilecek ne gibi yeni düzenlemeler ve yasalar çıkardık?

title