Haberler

Suç vekilin ceza milletin

Meryem Güneş

Meryem Güneş

09.02.2025 09:43

Bu da olmaz demeyin o da olur. Asile gelince bas cezayı, vekile gelince ömür boyu cezadan muafiyet. Milletvekillerin dokunulmazlığı yeni bir boyut kazandı.

Planlanan yeni düzenlemeye göre artık milletin vekili, eskisi ve yenisiyle trafikte istediği kuralı ihlal edebilecek.

Eskisi ve yenisiyle yaklaşık 3 bin 600, tabiri caizse trafik canavarı ortaya çıkarmaktan ya da içimizde bir canavar uyandırmaktan bir farkı yok bunun.

Yapılmaya çalışılan yeni düzenleme, şayet Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş tarafından kabul edilirse mevcut milletvekillerinin iki, eski milletvekillerinin de birer aracı trafikte cezadan muaf bir şekilde imtiyazlı hale gelip dilediğince trafik ihlalinde bulunabilecek.

Başka ülkede bunun benzeri bir uygulama var mı bilmiyorum. Şayet olsa bile bunun kabul edilebilir hiç bir yönü yok.

Vatandaş tepkisini biraz ironi biraz da hicivle dile getirirken kimi "sorgu sualsiz cennete de buyur edilsinler" kimisi de bu ve benzeri uygulamaları üçüncü dünya ülkesi olduğumuzun kanıtı olarak görüp haberin doğruluğunu sorguluyor.

Haber biraz da CHP 24. Dönem milletvekili sanatçı Sabahat Akkiraz'ın karara tepkisiyle gündem oldu. Akkiraz, sosyal medyadan paylaştığı twitiyle; TBMM Milletvekili Hizmetleri Başkanlığından arandığını, dilekçeyle başvurursa bir aracının trafik cezalarından muaf olacağının bildirildiğini yazdı.

Ve çok insanın yapmadığını yaptı, bu imtiyazın yanlış olduğunu belirtip yine çok insanın sormadığını sordu: Neden?

Akkiraz tavrıyla ve kendisine tanınan imtiyazı reddiyle takdiri ve alkışı hak ediyor.

Haberdeki diğer bir detay var ki daha da komik ve absürd imtiyazlı bu 3 bin 600 araca yazılacak cezalar TBMM'bin bütçesinden karşılanacakmış. Yani vekili suçu işlerken cezayı asil ödeyecek, senin, benim hepimizin cebinden…

Hatırlayın daha bir kaç gün önce, çıkıp da Bir devlet bankasının müdürü, Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, 6 Şubat depremiyle ilgili Adıyaman'da düzenlenen anma etkinliğinde "Buradaki en büyük hayırsever benim. En çok parayı ben verdim" diye konuşma cüretinde bulununca Cumhurbaşkanı tarafından uyarılıp "Ben verdim deme. Devlet verdi. Millet verdi." Diye, tabiri caizse azarlanmıştı.

Şimdi de benzer bir devlet ferasetiyle yapılmak istenenen düzenlemeye birileri çıkıp da itiraz eder diye umuyorum.

Hatanızın bedelini neden millet ve de milletin meclisi ödesin? Böyle bir imtiyaz olmaz olmamalı. Diyecek bir devlet aklı, uyanıp ferasetiyle hatadan çevirmez mi bizi?

title