Aklın akın geri dönüyor

Babadan, oğula 61 yıldan sonra yıkılan Baas rejimi, 12 günde yıkılınca Suriye halklarının yaşadıkları bir bir ortaya çıkmaya başladı.

En son Şam Havaalanı yakınlarındaki Huseyniye bölgesinde, 75 bin kişinin gömülü olduğu iddia edilen toplu bir mezar ortaya çıkarılınca insan, Allah'ın yarattığı en vahşi ve cani yaratık olduğunu düşünmeden edemiyor.

Onun içindir ki her defasında Asr suresini hatırlar ve düşünürüm: "Asra yemin olsun ki, İnsan mutlaka ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır."

Her gün 400'e yakın insanın katledilip toplu mezarlara gömüldüğünü bilmek, insanı kendinden korkutuyor.

Daha geçen hafta Esad'ın kaçarak, ülkesini, binlerce insanı katlettiği cinayet mahallini, terk etmesinin ardından, Esad'ın işkence ve kıyım merkezi olarak anılan Sednaya hapishanesinde olan bitenin gün yüzüne çıkmasıyla, koca bir ülkenin, on yıllardır nasıl bir işkence ve cinayet coğrafyasına çevrildiğine tanık olduk.

Her gün yenisi ortaya çıkarılan vahşetlerin, ne kadarını gün yüzüne çıkarabildiğimizi henüz bilmiyoruz. Bununla birlikte anayasa ve meclisi askıya alınmış, kimler tarafından silahlandırılıp desteklenerek başa getirildiği henüz netliğe kavuşmamış, çok başlı ve silahlı bir ülke yönetiminin nereye varacağı belli değilken; Suriyeliler akın akın geri dönüyor diye haberler yapmaya başladık.

Oysaki akın akın döndükleri falan yok. Biraz empati kuran, biraz aklı selim düşünen bu yalanlara inanmaz. Henüz akıbeti ne olacağı belli olmayan, kimin başa geçip nasıl bir yönetim kuracağı netleşmeyen, bir karmaşanın ve kıyımın içine, kimse ailesini götürmez. Götürmek istemez.

Kimse okuduklarına, izlediklerine, söylenenlere ve anlatılanlara inanmakta acele etmesin. Haber kaynakları, hizmet ettikleri, yakın durdukları, rant devşirebilecekleri hareket ve örgütlere hizmeti esas alıp gerçekliği sulandırıp değiştirirken. Kime inanacaksınız?

Kimi, muhalif grupları baskı ve şiddetin öznesi diye sunarken, kimisi de aynı görüntüleri Esad döneminin kıyım ve katliamı diye servis ediyor.

Kare kare, milim milim incelenen görüntülerde, her askeri üniforma veya kamuflajın üstündeki sembol ve rozetler, bayrak ve logolar herkesçe farklı okunuyor farklı yorumlanıyor.

Katil ile maktul, zalimle mazlum bir birine karışmış, kurt koyun postuna bürünmüş diye koyun kurt diye yargılanıyor, asılıp öldürülüyor.

Sizin gerçeğiniz hangisi? Diye sorsam herkes kendi yalanını koyacak önüme. Ve her bir yalan o kadar doğurgan ki sonu gelmeyecek vahşet ve katliamların.

Kimsenin akın akın döndüğü yok, o kanlı, puslu ve henüz ne olacağı kestirilemeyen cinayet mahalline. Devletin bu konuda en yetkili ağzı da 3 milyona yakın Suriyeli'den toplamda 1847 kişinin döndüğünü söylüyor.

Yılın ilk 11 ayında geri dönenlerin sayısı 121 bin 695 iken sözüm ona Suriye özgürlüğüne kavuştuktan sonra geri dönenlerin sayısı 1847 kişiymiş. O zaman nerden geliyor bu Özdağ kılıklı milliyetçi sevinç. Ya da tekstilcilerin ucuz işgücümüz gidiyor kaygısı.

Anlayan beri gelsin. Akın akın döndükleri yok. Ancak aklın aklım geri döner de anlamadığımızla kalırız.