Haberler

Hamili Haramımdır

Muhammed Furkan Güneş

Muhammed Furkan Güneş

27.02.2024 01:08

Koyunu çalmak haram ama sütü, eti, yünü helal.Yiyin efendiler diyor ya Tevfik Fikret Han-ı Yağma şiirinde: Yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin/Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin/ Verir zavallı memleket, verir ne varsa; malını/ Varlığını, hayatını, umudunu, hayalini/ Tüm olanca rahatını, olanca gönül balını/ Hemen yutun, düşünmeyin haramını, helalini…

Düşünen varsa da Diyanet kurtarır sizi. Kurtarır mı? Ama yok siz, Allah'ın kendi hakkına dair günahları affedip, kul hakkını kulların helalleşmesine bıraktığına inanıyorsanız işiniz yaş.

Torpille bir işe girmek onlarca, belki de binlerce insanın hakkını gasp etmek değil midir?

Torpil, kayırma, iltimas yani nepotizm; bir kişinin beceri ve yeteneği, yeterliliği, liyakatı hesaba katılmaksızın, bahsedilen vasıfları taşıyan diğer kişilerin önüne çıkarılması, öncelenmesi ve bunun sadece sahip olduğu ilişkiler ya da akrabalar nedeniyle yapılması, yani özetle:

"Hamili yakınımdır" yazılı kartvizitin tek ve geçerli, aranan belge olması. İşe alınırken, yardım verilirken, cezası silinirken, usulsüzlüğü görmezden gelinirken, teşvik verilirken.

Örgütlü yapıların nereyse hepsinde ve daha çok gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelerin ve toplumların tamamında en başta bir ahlak sorunudur nepotizm.

Bunun haricinde kişinin işe ve görevine dair aidiyet, motivasyon, başarı duygusunun kırılıp zayıflamasına yol açar.

Haksızlığa uğrayan kişinin fırsat bulunca, kaytarıp dümenin suyuna gittiğine şahit olabileceğiniz çürümüşlüğün, gittikçe daha büyük alanı kapsayıp, daha çok kişiyi ve ahlakı öğüttüğünü de görebilirsiniz ki mutlaka birden fazla durumda buna tanık olmuşsunuzdur.

Gelelim buna en çok karşı durması gereken bir kurumun, din ve devlet otoritesinin eşgüdümlü temsili sayılabilecek bir kurumun, Diyanet'in, torpille ilgili bir soruya verdiği yanıta:

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi İdris Bozkurt, kurumunun kanalında "Diyanet'e Soralım" adlı bir programda torpille işe girme hususunda sorulan bir soruya, "Hak etmediği işe girmesi kul hakkıdır. Bu tasvip edeceği bir şey değil. Fakat girdikten sonra emek verdi ve onun karşılığında da bir kazanç elde etti. Onu ayrı tutmak lazım. Yani işe girdikten sonra elde edeceğimiz kazanç tamamen meşrudur. Oradan elde edilen kazancın, işe girme sebebimizle farklı tutmamız lazım. Yani elde edilen kazanç helaldir" diye cevap vermesini nasıl yorumlayabilirsiniz.

Gelin yine aynı kurum çalışanları üzerinden yapılan ilginç bir ankete bakalım. Memur-Sen'e bağlı Diyanet-Sen'in Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a sunduğu rapora kaynaklık eden ankette; başkanlık personelinin yüzde 80'i Diyanet'te torpil ve kayırmacılık olduğunu düşünüyormuş.

Ankete ve rapora ilişkin yapılan habere göre, ankete 6 bin 406 kişi katılmış ve kurumda torpil yok diyen sadece yüzde 7, geriye kalan ise yüzde 13'lük kararsızlar.

Aynı anketin ilginç sonuçlarından bir diğeri de ankete katılanların yüzde 85'i Türkiye'de dini duyarlılıkların beş yıl öncesine oranla azaldığını belirtiyor.

Şaşıracak bir şey yok. İneği çalmak haram ama sütü helal, derseniz olacağı bu. Siz bir harama gözünüzü, vicdanınızı kapatın, az sıkın dişinizi gerisi helaldir sorun yok, derseniz varacağınız yer bu.

title