Hayattan affını istemek
Muhammed Furkan Güneş
"Bütün dünyanın takdir ettiği sağlık sistemimizi"n temel meselesi denetimsizlik mi dersiniz? Ya da mevcut denetleme sisteminin eskimiş olması ya da güncellenmemesi mi?
O "bir avuç açgözlü çete" dedikleriniz kayıtlı on iki bebeğin kanını emip canlarına kıydı, farkında mısınız? Ve kim bilir, hakkını sormaya çekinen, utanan, korkan garip gurebanın, kader deyip Allahına sığınan, kayda geçmemiş kaç bebeğini, ceplerine girecek üç kuruşun hesabı için öldürdü o kaç avuç aç gözlü katil. Farkında mısınız?
Kanımızı donduran, içimizi yakan her adli vakanın akabinde, itiraz ve tepkileri bertaraf etmek adına, spesifik olmaktan uzak, soyut ifadelerle bir basın açıklaması daha geldi önümüze.
Biri de çıkıp demiyor ki yahu biz bu işi beceremedik bize müsaade. Ya da daha moda tabirle, görevden affımı istiyorum demez mi kimse?
Hangi alan ya da sektörde, hangi kuruma güven kaldı?
Hukuk mu? Komik olmayın. Eğitim mi, sağlık mı, maliye mi, hadi hiçbir değil kolluk kuvvetleri mi?
Mafyanın, cinayet şebekelerinin, çıkar odaklarının, gırtlağımızdan kanımıza, çöreklenmediği, boş bırakılan bir alan kaldı mı?
Alın size en son patlayan ve artık çocuklarımızın ilk soluğuna kadar işi vardırdıkları bir çetemiz daha oldu: Yenidoğan Çetesi.
Neredeyse her alanda rant kovalayan, kan emici katiller, boş alan bulamayınca yenidoğan evresine kadar indiler. Az bi sabretseydiniz az daha büyüselerdi, tacize istismara yetişselerdi, olmadı okurken kaçırılıp tecavüze uğrasalardı. Hadi onu atlatsa mezun olup işsiz kalsa intihar etselerdi. Ya da ne bileyim evlenip öldürse, öldürülselerdi.
Yok ama bütün sapkınlıkların kadroları dolmuş, e artık pasta da pay kalmamış. Biraz daha aşağılara inelim demişler. Daha ilk soluğunda bebeklerimizin canına kıymışlar.
Ama çıkıp bir Allah'ın kulu da demiyor ki: Görevden affımızı istiyoruz.
Nereye vardık biliyor musunu? Herhalde diyorum artık bizim hayattan affımızı istemenin zamanı geldi. Hayattan affımızı istememizi istiyorlar. İsteyip de gidenler de az değil hani, giderken eşini, çocuğunu, sevdiğini de yanında götüren hiç de az değil. Kim bilir belki de işimiz Allaha kaldı deyip...
Neyse ez cümle işimiz Allaha kaldı..