Maymun Çiçeği Yeni Covid Olur Mu?

Şu sıralar gündemimiz dopdolu olduğundan bizde pek konuşulmayan ama dünyada yeni covid olabilir mi endişelerine yol açan ve Dünyayı alarma geçiren maymun çiçeği salgını Afrika ülkelerini sarmış durumda. 13 Afrika Birliği üyesi ülkede toplam 22 bin 863 vaka ve 622 ölüm tespit edilmiş. Peki nedir bu tuhaf isimli salgın hastalık?

Maymun Çiçeği Virüsü ilk olarak 1958'de araştırma için tutulan maymun kolonilerinde çiçek benzeri bir hastalığın iki salgını meydana geldiğinde keşfedildi, bu nedenle "maymun çiçeği" olarak adlandırıldı. İnsanlarda ilk maymun çiçeği vakası 1970 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde kaydedildi. O zamandan beri Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Fildişi Sahili, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gabon, Liberya, Nijerya, Kongo Cumhuriyeti ve Sierra Leone gibi orta ve Batı Afrika ülkelerinde maymun çiçeği vakaları bildirilmiştir. Bununla beraber enfeksiyonların çoğunluğu Demokratik Kongo Cumhuriyetinde gerçekleşmiştir.

Enfeksiyonun belirtileri; baş ağrısı, kas ağrıları, sırt ağrısı, titreme, yorgunluk gibi belirtiler. Ateşin ortaya çıkmasından 1 ila 3 gün sonra (bazen daha uzun) hastada, genellikle yüzde başlayan ve vücudun diğer bölgelerine yayılan bir kızarıklık gelişiyor. Hastalık tipik olarak 2-4 hafta sürüyor. Maymun çiçeğinin Afrika'da, yakalanan her 10 kişiden 1'inde ölüme neden olduğu görülmüş. Türkiye'de henüz tespit edilmiş bir vaka yok. Ancak Avrupa ve Amerika kıtasında hastalık -Covid kadar hızlı olmasa da- yayılıyor. Gerçekten haber değeri olan pek çok şeyi haber yapamayan medyamız haber bulamayınca sık sık bu salgın hastalığı ve tehlikelerini gündeme getirmek istiyor ama aldıran yok. İki yıla yakın Covidi, aşıları, covid yasaklarını yaşayan, akşam haberlerinde vaka ve ölüm sayılarını dinleyen, eve tıkılan, kısacası bir çeşit distopyayı yaşayan insanlar için Maymun Çiçeği Virüsü masal gibi geliyor. Başka bir dünyanın meselesi gibi. Ancak basın yayın yönetmenleri, yazarları suya sabuna dokunmayan bir konu bulduğu için sanki memnunlar. Olayı olduğundan büyük göstermek isteyenler, sanki panik havası oluşturmaktan zevk alanlar var. Televizyonlarda, sosyal medyada komplo teorileri havada uçuşuyor. Bunun bir biyolojik silah olduğu iddiaları ortaya atılıyor. Bu hastalığın aşısının zaten senelerdir var olduğunu bilmeyenler bunu covid aşısı ile kıyaslıyor. Birkaç yıllık aradan sonra yine küresel bir salgın, tüm hararetiyle gündemi işgal etmeye çalışıyor. Aslında tüm bunlar, enfekte olunsa bile %99,92'lik bir sağ kalım oranına sahip, çocukken çoğumuzun geçirdiği su çiçeğine göre yayılma hızı çok daha düşük, küresel yaygınlığa ulaşamayan bir enfeksiyon için ve bizi küresel bir endişe olduğuna ikna etmeye çalışıyorlar. Bakalım dünya bu defa bunu satın alacak mı?