Haberler

Nirengiyi kaybettik

Muhammed Furkan Güneş

Muhammed Furkan Güneş

08.08.2024 02:16

Az biraz okuryazar olmaya başladığım günden beri, siyasetin neredeyse her aşamasında ve her alanında, sıklıkla karşıma çıkan bir kavram var "normalleşme".

İç siyaset, demokrasi, Kürt meselesi, göçmen politikaları, yargı, demokrasi, ekonomi, adalet, sağlık, eğitim, işsizlik, faiz politikaları, dış politika, istisnasız hangi alanda olursa olsun, normalleşme kavramıyla zikredilmeyen bir başlık yok neredeyse.

Bu ne anlama gelir dersiniz? Anormalin her türlüsünü o denli çok ve yoğun yaşadık ki artık normalin tanım ve tarifini kaybettik.

Yıllardır yaşadığımız abukluk ve anormalliğin içinde normali tanımlamaya nirengimizi kaybettik.

Ülke olarak cumhuriyet tarihimizle yaşıt bir anormalliğin ve bundan neşet etmiş onlarca sorunun üstüne kurulu bir sistemimiz var desem garip kaçmaz sanırım.

Her biri birbirini besleyen, birbiriyle çatışmaktan güç alan türlü türlü anormalliklerin başında elbette ki Kürt meselesi ve Türk milliyetçiliği gelir ki on yıllardır, muhalefeti ve iktidarıyla siyasetin iki şıklı temel sorusudur.

Her seçim, her bir parti, siyasi tercihleriyle iki farklı tabandan, hangi siyasi programla kaç oy alabileceğini, türlü türlü formüllerle hesaplamaya çalışır ve ortaya çıkan sonuçlarla hangisinden daha fazla oy alıp iktidarı ya da belediyeleri alabileceğini hesaplar.

Ortaya konacak siyasi programlardan hangisinin, uzun vade ya da bilemedin orta vadede ülkeye kazandırabileceği, toplumu refaha kavuşturacağı veyahut memleketi kalkındırıp geliştireceği hiçbir siyasetçinin umurunda değildir.

Matematiksel olarak yapılan hesap gelecek oyların hesabından başka bir şey değildir aslında. Ortaya konacak politik yaklaşım devre ve yere göre normalin tanımını belirlerken bu her bir partiye ve hatta o partilerin her birinin sahne aldığı meydanların hangi bölgede olduğuyla ilgili de değişebilir.

Gün olur sizi Kürtçe selamladıkları meydanların yollarından Kürtçe yazılmış trafik uyarılarını siler, gün olur okullarda seçmeli Kürtçe dersleri ve Kürtçe televizyon kanalıyla övünürler.

Gün olur Esad'a karşı muhalif güçleri desteklemek normaldir, gün olur Esad ve sözüm ona meşru hükümeti desteklemek, muhaliflere terörist demektir normal olan.

Bazen enflasyona karşı faizleri yükseltmek bazen de tam aksi yönde günaha karşı faizleri düşürmektir normal olan.

Kimisinin normali ant içerek girmektir okula kimisinin değil. Birinin inancının gereği başörtüsüdür normali, diğerinin ise anormali ya da gericiliği. Kimisinin kısa eteği, dekolte elbisesidir özgürlüğünün gereği normal, kimisinin ise kılık kıyafet yönetmeliği.

Anlayacağınız normal ya da anormal; nirengiyi kaybettik ayarları bozduk artık. Ya size hangi etiketle ne sunuyorlarsa kabullenmeye alışın ya da önünüze her konandan şüphe edip sorgulamaya çalışın.

Ama hangi parti, hangi hareket, örgüt, cemaat ya da tarikat isminde ve dilinde en çok hangi kavram ve kelime varsa bilin ki en yoksun oldukları odur ve sizi ona olan ihtiyacınızla kandırırlar.

title