Okut, umutlandır, bunalıma sal

İşsiz kalmak istiyorsanız üniversite okuyun, hatta daha da diplere düşmek istiyorsanız üstüne bir de yüksek lisans yapın.

Ne acıdır ki yıllarca okul sıralarında dirsek çürütüp, önce LGS, ardından TYT, AYT, YDT, YKS, YGS, LYS, güncel adı neyse artık, üç harflilerin cenderesinden geçip, güç bela üniversiteyi kazanıp, sevmediği bir bölümü ekmek derdiyle, iş derdiyle okuyup hayatımı kurtardım diye düşüneceksiniz.

Düşünecek ama kafayı sıyırmazsanız, dört beş yılda kaprisli, kompleksli, liyakatsiz, ezberiyle hoca olmuşların kahrını çekecek. Birkaç yıl da gurbet elde, anne babadan aileden uzak, kıt kanaat geçinerek türlü güçlüklerle boğuşarak okulu bitireceksiniz.

Bitirecek ama üç harflilerin en zorlarından kurtuldum derken bu sefer dört harflilerin gazabına uğrayıp yıllarca KPSS ile boğuşacaksınız.

Onu geçseniz ne olur ki bir de mülakat var ki iki büklüm gücün huzurunda eğilip el etek öpmeseniz yine bir şey olmayacak.

Hadi gelin bir daha düşünün ve eğitimin öneminden bahsedin gelecek kuşaklara.

Gencecik bir öğretmen adayı, atama bekleyen bir öğretmen adayı, atamayınca özel sektörde bir kurs merkezinde çalışmak için şansını deneyip başvuran genç bir kadın, "Sinirden ağlayacağım" diyor.

Haberi okuyup genç kadını izleyince, istatistiklerin hepsi hükmünü yitirdi. Enflasyonmuş, yatırımmış, ihracatmış, kalkınmaymış, ekonomik göstergelerin hepsi bundan daha açık, bundan daha sert, bundan daha samimi, bundan daha gerçekçi olamaz ve vaziyetimizi bunun kadar bariz gösteremez, özetleyemez dedim.

Dedim ya işsiz ekmeksiz, değersiz kalmak istiyorsanız okuyun daha çok okuyun. Ki kadın da onu ekliyor sözlerine "Sinirden ağlayacağım, 8 bin TL teklif ettiler ya! İlerde çocuğum 'okuyacağım' dediğinde izin vermeyeceğim" diyor.

Biri çıkıp da yüreği yetiyorsa haksız desin.

Değil, sonuna kadar haklı. Memleketin dip bucak her yerine üniversite açtık. Türkiye'de son güncel verilere göre tam 208 üniversite olduğunu biliyor musunuz? Ve bu sayıyla dünya da 25. sırada yer aldığımızı.

Bir de istihdam da kaçıncı sıradayız dersiniz?

2023 yılının ikinci çeyrek dilimindeki verilere göre 15-64 yaş arası çalışabilir nüfusla istihdam oranımız yüzde 53,6. Bu oran OECD üyeleri arasında yüzde 70,1 Avrupa Birliği üyeleri arasında ise yüzde 70,5. Biz ise yüzde 53,6 ile istihdamda en sonda yer alıyoruz.

Yani anlaşılan o ki gençlerimizi okutup, umutlandırıp depresyonun bunalımın kucağında, işsiz, çaresiz bırakıyoruz.

Özel sektörün acımasızlığında, özel sektörün sömürüsünde öğütüyoruz.

Neymiş "her şeyin başı eğitimmiş" belli ki işin başı olamıyor işsizliğin başı oluyor artık eğitim.