Refah’taki ateş buzdağını eritemedi

Bakü'nün samimiyetsiz de olsa Filistin'e destek açıklaması, Bakü için biraz da Türkiye gibi kilit müttefiklerle ilişkilerini zedelememek için diyenler var.

Bakü'nün gerek çoğunluğu Müslüman toplumuna, gerekse de İran ve Türkiye gibi güçlü müttefiklerine rağmen, İsrail ile ne kadar derin ilişkileri olursa olsun, İsrail'in, tüm dünyanın gözleri önünde insanlık tarihi boyunca yapılan en büyük zulmü sergileyip yaptıklarını görmezden gelemez diyordum.

Bakü, bir taraftan toplumunun, islam aleminin ve Türkiye gibi müttefiklerinin Filistin'e destek konusunda beklentilerini karşılamaya çalışırken diğer taraftan da her konuda birbirlerini destekledikleri İsrail'le de derin ilişkilerini zedelememeye çalıştığı kıvrak bir dans sergiliyor.

İsrail'le Azerbaycan arasındaki ilişkileri "derin" diye tanımlamama itiraz eden olursa belirtmem gerekir ki bu tanım bana ait değil. Bizzat Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in ifadesidir.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in İsrail'le ilişkileri konusunda "İlişkilerimiz buzdağına benzer, göründüğünden çok daha derindir" demesinin altında ne olabilir?

Azerbaycan'ın Ermenistan ile savaşı ya da çatışmaları deyin, en büyük destekçisi kimdi? Elbette ki İsrail.

Azerbaycan, diğer bir müttefiki İran'a, uyarı ve eleştirilerine rağmen diğer müttefiki İsrail'i küstürmek istemiyor.

Hatırlarsanız, Azerbaycan, Hamas'a bağlı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği saldırıları kınamış ve İsrail'e desteğini açıklamakta çok tez canlı davranmıştı.

Ama gelin görün ki, Ermenistan, yönetimindeki dört köyün yönetimini Azerbaycan'a bıraktığı üç gün önce, Azerbaycan, dostu ve müttefiki İsaril'in Refah'ta yaptığı insanlık dışı saldırılarını görmezden gelip kınamayı aklına bile getirmedi.

Diri diri yanarak can veren onca masum insanın görüntüsüne dünya ayaklandı ama Azerbaycan, İsrail'in destek ve yardımlarıyla sınırlarına dahil ettiği 4 köyün sarhoşluğuyla, İsrail'in katliamını desteklemeye devam etti.

Türkiye kınadı, Fransa, Mısır, Belçika, İrlanda, Ürdün, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Japonya, Almanya, Malezya, Pakistan, Venezüella kınadı ama Aliyev, buzdağının üstünde kıvrak dansına devam etti.

Suudi Arabistan, Kuveyt, İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Birliği, Avrupa Birliği samimi ya da değil kınadı ama samimiyetsiz ya da sembolik de olsa Aliyev'in iki cümleyle kınamaya dili varmadı.

Aslında anlamak istemesek de vicdanımıza sığmasa da insanlığımız bunca katliamı hazmedemese de açık olan bir gerçek var.

Bu gerçeği İran resmi haber ajansı Mehr kısaca özetlemiş: "Azerbaycan Cumhuriyeti, yalnızca 2021 yılında Siyonist rejimin petrol ihtiyacının yüzde 60'ından fazlasını sağladı. İsrail ise milyonlarca dolarlık petrol ve enerji ihracatı karşılığında Bakü'ye büyük miktarda silah gönderiyor"

Anlayacağınız, İsrail'in 36 bin insanı katletmesi ve hala katliama doymayarak Refah kampında insanları sığındıkları çadırlarında diri diri yakması bile, Aliyev'in üstüne oturduğu o buzdağını eritemedi.