Haberler

Biliyoruz Sağlıklı Beslenmeyi Mesele Hayata Uygulamakta!

Neslihan Çınar

Neslihan Çınar

Pİ Kadın Kanserleri Derneği Proje Koordinatörü / Pembe izler Kadın Kanserleri Derneği
10.10.2023 04:41

Hangi türü ile tanışırsak tanışalım kanser önce bizi beslenmemizden vuruyor. Doğruyu ve yanlışı son derece net ayırabilen beyin, sanki o güne dek hiç sağlıklı beslenme konusunda bir data almamış gibi düşünme yetisini kaybediyor, o da yetmiyor bildiği doğruların yetkili kişilerce onaylanması ihtiyacı içine giriyor.

Yazdığım konu haliyle hassas ve bir o kadar da yanlış yorumlamanız halinde büyük zarar verebilecek bir konu biliyorum ama son derece sakinim. Çünkü yıllardır çalıştığım Pembe İzler Kadın Kanserleri Derneği'nde onkoloji hastaları için beslenme uzmanları ile ücretsiz online seanslar ayarlıyor, onlara onkolojik beslenme konusunda destek sağlıyoruz. Bununla ilgili bilgi için Kadın Kanserleri Derneği Instagram hesabından bize mesajla ulaşıp "beslenme desteği istiyorum" demeniz yeterli.

Önce şu konuda baştan bir anlaşalım. Tüm sağdan, soldan gelen "komşuma iyi geldi, teyzem denedi faydasını gördü, onu yeme, bunu ye" söylemlerini bir kenara bırakmakta fayda var. Ayrıca dijital platformlar üzerinde bir zamanların "bu mesajı on kişiye yolla sana bedava sms tanımlansın" gibi temelsiz, çürük bilgilerini de silkeleyip atın üzerinizden. Ve evet cep telefonları yeni çıktığı zamanlarda vakti bol arkadaşlar böyle mesajlar zincirleri başlatır, nihayetinde mesaj kendisine başkasından geldiğinde, o da bedava mesajın tanımlanacağına inanırdı. Uzatmayayım sistem aslında o kadar basit ki onkolojik beslenme konusunda onu zorlaştıran biz oluyoruz. Vücuda doğru besinleri, doğru pişirme yöntemleri ve doğru zamanlarda vermek gerekliliği sistemin üç sac ayağı. Bu sac ayaklarının en tepesinde ise DENGE denen sezgiye ve deneyime dayalı ayarlama durmakta. Şimdi ben bunları yazıyorum ama yazının sonunda "hakikaten ya" diyeceğiniz noktada buluşuruz.

Doğru besin nedir? Adı üzerinde bir düşünmek yeter. Doğru beslenme deyince aklınıza katkılı, işlenmiş, genetiği ile oynanmış, fast food türevleri ya da raf ömrü uzasın diye bilmem kaç kez farklı kimyasal maddeye maruz bırakılmış ürünler, şekerli gazlı içecekler geliyor olamaz! O halde geriye kalanlar son derece net. İyi temizlediğiniz meyve-sebzelerin özellikle buharda veya ızgara halleri, işlemden geçmeyen et, tavuk ürünleri (gerçi bu kısım ekonominin son halinde biraz gereksiz oldu ama), lifli besinler, kaynağını bildiğiniz ürünleri tüketmeye gayret edeceksiniz. Bunun bir adı da var hatta Akdeniz Tipi Beslenme deniyor. Eliniz değdiğinde bir araştırın. "Ee biliyorum ben bunu zaten" cümlesi geçti mi aklınızdan? Meraktan soruyorum:)

Hemen araya kanser ve şeker ilişkisine dair yayılan hurafeleri ekleyeyim tam olsun. İşlemden geçirilen beyaz şeker ile yapılan tüm ürünlerin aşırı ve dengesiz tüketimi her insan için ciddi sağlık sorunları teşkil ediyor o nedenle kanser şekeri sever yerine şeker tüm hastalıkları çeker diye düşünmeyi tecih ediyorum ben. İnsülin direncini de peşi sıra vücuda getiren şekerle ilgili şu bilimsel açıklamayı da hemen ekleyelim "kanserli hastalara şeker, kanser hücrelerini beslediği için değil, besleyici değeri olmadığı için tavsiye edilmez." O en başta duran denge bunun için var. Sezgilerinize güvenin. Haftada bir güzel sütlü bir tatlı, bazen bir tatlı kaşığı bal ile güzelleştirilen meyveniz ya da çereziniz, ölçüsünü kaçırmayacağınız tahin pekmeziniz sağlık olur, şifa olur. "Evet ya bunu da biliyorum" cümlesini de kurdunuz mu?

Doğru pişirme yöntemleri nedir? Size şimdi aşırı yağlarda bol kızartmalar, mühürlüyoruz başlığında kızgın tavalarda karartılan etler, sebzenin yetiştiğine pişman edilecek derecede pişirilmesi, bol hayvansal yağ, margarinler yazsam bana "hadi be oradan demeyecek misiniz?" Demek ki biliyorsunuz aslında neyin nasıl pişirilmesi gerektiğini. Neyin zararlı olduğunu hep biliyoruz sadece yararlı şekilde uygulamayı hayatımıza sokmak konusunda tembellik yapıyoruz.

Son olarak da beslenmede doğru zamanlama. Buyurun canınız ne çekerse, çektiği zamanda yiyin diyorum. Aklınız kesiyorsa merhaba kanserden önce obezite.

Hayat için kişinin kendisine bir sistem belirlemesinin önemini bilmesek, en basit örneği ile çocuklarımız ne zaman ne isterlerse önlerine koymamız ya da satın almamız gerekiyor. Yapıyor muyuz, tabii ki hayır! Neden? Çünkü sağlıklı ve sistemli beslenmeleri gerekliliğini biliyoruz. Aslında nasıl beslenilmemesi gerektiğini biliyoruz. O nedenle doğru zamanlama beslenmenin sağlıklı olması açısından önemli. Akşam saatlerinde hatta mümkünse saat 19.00'dan sonra yemenin doğru olmadığını, özellikle akşamları hafif yemeklerle geçirmek gerektiğini, kahvaltının insan vücudunu tüm güne karşı hazırladığını günde maks. üç öğün iyi beslenmek gerektiğini biliyoruz. Buraya kadar bakınca gerçekten her şeyi biliyoruz ama sadece BİLMEK yeterli değil hayatta. İşte sırf bu yüzden başlamak için o gücü toplamak, ne kadar geç kaldığımıza değil, nereden başlamamız gerektiğine bakmakta fayda var.

Bilmediğiniz hiç bir şeyi yazmadım ben bu yazıda. Sadece bir "Denge var hayatta ve bu beslenmeye uygulandığında sağlık sorunları büyük ölçüde azalıyor" dedim yoksa yazdıklarımı hepimiz biliyoruz. Uygulamaya başlamak ise sizin elinizde.

Ha şunu da atlamayalım. İnanılmaz doğru ve iyi beslenmek kanserle tanışmayacağınız anlamına gelmiyor. kanser hep dediğimiz gibi seçici olmayan bir hastalık. Tüm bunlarla birlikte kontrollerinizi aksatmamanız, süreklilik gösteren belirtileri hafife almamanız çok önemli.

Dağılalım mı yazı bitti.

Kalın sağlıcakla

title