Haberler

Vücudunun Açlık-Tokluk Sinyallerini Ne Kadar Tanıyorsun?

Nurdan Balakçı

Nurdan Balakçı

Diyetisyen
02.10.2024 06:50

Yıllardır kilo problemi yaşıyorsan ve sürekli kendini diyet yaparken buluyorsan, en önemli detayı gözden kaçırıyor olabilirsin: Vücudunun açlık ve tokluk sinyallerini tanımıyor ya da dinlemiyor olabilirsin.

Sadece kurallara ve saatlere dayalı diyet listeleri, günümüzde büyük risk taşıyor. Bu tür diyetler, kısa vadede kilo kaybı sağlasa da, uzun vadede kişilerin kendi vücudunu tanımasını engellediği için "yo-yo" etkisine yol açabiliyor.

Peki, kişileri katı diyet listeleriyle bir kalıba sokmak ne kadar doğru? Bir insanın hangi saatte ne yiyeceğini belirlemek, hayatın doğal akışına müdahale ederek kişinin kendi durumunu değerlendirememesine ve yorumlayamamasına sebep olabilir. Sadece diyet listesinde yer aldığı için ara öğün veya ana öğün tercih etmeye iteleniyor olabiliriz. Ancak işin özü, aç olmadığımızı fark edebilmek ve buna göre seçim yapabilmektir. Aynı şekilde, fiziksel olarak daha aç hissettiğimiz günlerde, diyet listemizdeki yetersiz öğünleri değiştirmeyi ve tabağımızı kendi ihtiyaçlarımıza göre şekillendirmeyi öğrenmeliyiz.

Vücudumuzun sinyallerini yorumlayamamak, çocukluk döneminden başlayarak yetişkinliğe kadar devam edebilir. Bir çocuk, kendi tabağını oluşturmayı öğrenmeli ve özellikle "doydum" dediğinde, ebeveynlerinin veya bakıcılarının ısrarcı olmaması önemlidir. Aksi takdirde, çocuğun kendi kararlarını vermesi engellenir ve "doyup doymadığını anlayamazsın" algısı oluşur. Bu durum, çocukların sadece beslenme konusunda değil, hayatın birçok alanında kendi kararlarını almalarını zorlaştırabilir.

Açlık ve Tokluk Sinyallerini Tanımamak Ne Gibi Sonuçlar Doğurur?

- Fiziksel açlık ile duygusal açlığı karıştırabiliriz.

- Fiziksel olarak aç olmadığımız halde yemek yeme ihtiyacı hissedebiliriz.

- Bizi daha fazla tüketmeye itebilir.

- Farkındalığımızı azaltarak, bizi sürekli bir sisteme bağımlı hale getirebilir.

- Kronik kilo problemlerine yol açabilir.

Elbette, her gün aynı olmayız. Aynı şeyleri yesek bile, bir gün kendimizi daha aç veya daha tok hissedebiliriz. Bu, günlük yaşantımıza ve hormonlarımıza bağlı olarak değişir. Bu durumda, açlık hissetmiyorsak, diyet listemizde yer alan ara öğünü tüketmek ne kadar mantıklı? Ya da günü yorgun geçirdiysek ve daha fazla enerjiye ihtiyaç duyuyorsak, listedeki öğün yeterli değilse, bunu sorgulamadan tüketmek bize nasıl bir fayda sağlayacak? Sonrasında daha fazla yeme atakları yaşayacak mıyız?

Öğünlerinizi tercih etmeden önce kendinize 2-3 dakika ayırın ve açlık durumunuzu değerlendirin. Bu değerlendirmeye göre yiyeceğiniz besini ve porsiyonunu belirleyin. Eğer dışarıda yemek söylüyorsanız, ilk olarak tabağı gözden geçirin, porsiyonlamanızı yapın ve ardından yemeğe başlayın. Ayrıca, tokluk hissini sağlayan hormonlar, yemeği ağzımıza aldıktan 30-60 dakika sonra zirveye ulaşır. Bu yüzden yavaş yemek yemek, doygunluk hissi için oldukça önemlidir.

Diyetisyen Nurdan Balakçı

title