Haberler

Dünya Bankası'ndan korkutan açıklama: Gıda arz güvenliğimiz yaygınlaşan ihracat kısıtlamaları ile çıkmaza sürükleniyor

Nurten Sırma

Nurten Sırma

Gıda Tarım Yazarı-Sürdürülebilir Üretim Uzmanı / Gıda Mühendisi
09.05.2022 01:13

Dünya Bankası ekonomisti, ülkelerin sert ihracat kısıtlarının küresel gıda enflasyonunu iyice körüklediğini ve gıda krizini kötüleştirdiğini söyledi.

Dünya Bankası Doğu Asya ve Pasifik Baş Ekonomisti Aaditya Mattoo Çin'in resmi haber ajansı olan Xinhua'ya yaptığı açıklamada gıdanın geleceği konusunda ürkütücü cümleler kullandı.

Mattoo "Sanki bir stadyumdaymışsınız gibi herkes daha iyi görmek adına ayağa kalkarsa, karmaşa oluşur ve kimse daha iyi göremez" dedi.

İhracat kontrolleri, kısıtları gibi ülke ekonomisini küresel baskıdan izole etmek adına yürütülen çalışmaların yaygınlaşması ile de küresel gıda sistemindeyeni dar boğazlar oluşuyor. Gıda fiyatları üzerinde oluşan baskı ise çarpan etkisi ile tarihişoklar üretmeye aday durumda.

Rusya-Ukrayna ihtilafı nedeni ile yaşanan üretim kesintisi, gıda fiyatlarındaki artış ve aksamalara dair duyulan endişe ile oluşan panik havası ihracat kısıtlamalarına giden ülke sayısını da artırdı.

G20 Tarım Bakanlar ı tarafından yürütülen ve gıda piyasasının şeffaflığı ve güvenliğine ilişkin politika üreten bir platform olan Tarım Piyasası Bilgi Sistemine göre, Rusya-Ukrayna savaşının Şubat ayında başlamasından bu yana gıdaya ihracat kısıtlamaları uygulayan ülke sayısı Nisan sonu itibarıyla 23'e yükseldi ve kısıtlamalardan etkilenen toplam ihracat miktarı, dünyada ticareti yapılan toplam miktarın yüzde 17' sini oluşturuyor.

2008 ve 2011' de yaşanan krizlerde ise hükümetlerin gıda ürünlerine 80'den fazla yeni kısıtlama getirdiğini ve bu eylemlerin dünya fiyatlarını yüzde 13 ila yüzde 15 artırdığı görülmüştür.

Matto, bir gıda krizinin Ukrayna ve Rusya'dan tahıl ithalatına büyük ölçüde bağımlı olan 55 ülkeye değinerek "Eğer aksama devam ederse ve politika ters bir hal alırsa, özellikle kendi kaynaklarına sahip olmayan küçük ve fakir ülkeler için durum daha da zor olacaktır" sözlerine yer verdi.

Mattoo, uzun vadeli sonuçlar için, kötü zamanlarda, ithalatçı ülkeler üretici ülkeler tarafından dışlanırsa, ticaretin temel ürünlere erişimi güvence altına almanın güvenilmez bir yolu olarak görüleceğini ve koruma yoluyla kendi kendine yeterliliğin karşı en iyi sigorta gibi görüneceğini söyledi. Kötü zamanlarda kıtlık ve açıklık konusu ile mücadele herkes için daha maliyetli olacaktır.

Gıda daha pahalıya mal olacak, çeşitlilik zarar görecek, kalite zarar görecek ve ölçek ekonomilerinin ve uzmanlaşmanın faydalarını kaybedeceğiz.


Mattoo, Rusya-Ukrayna çatışmasının yanı sıra, ABD Merkez Bankası'nın para politikasını daha hızlı sıkılaştırması ve COVID-19'un sürekli yayılması arasında daha sıkı küresel finansal koşulların da Doğu Asya ve Pasifik bölgesinde ekonomik büyüme için ters rüzgarlar yarattığını söyledi.

Mattoo, bu zorlukların üstesinden gelmenin küresel işbirliği gerektirdiğini ve "özellikle daha entegre hale gelen Doğu Asya ve Pasifik bölgesinde ticareti açık tutmanın çok önemli olduğunu" söyledi.

Ayrıca ülkelere, değişen ticaret kalıpları ve teknolojinin daha hızlı yayılması fırsatlarını kavramalarını, mali çözüm ve işbirliğini geliştirmelerini ve yeni teknolojilerin yayılması için altyapı oluşturmalarını tavsiye etti.

Matto' nun çizdiği bu tabloyu destekler nitelikte Hindistan'ın buğday ihracatına kısıtlama getirmesi konusunda oluşan ülke gündemi ile de gözler buğday ihracatına çevrildi. Büyük ölçüde Rusya-Ukrayna bölgesinden gelen gıda kaynaklarına bağımlı olan en az 55 ülke, şimdi buğday mevcudiyetindeki boşluğu doldurmak için dünyayı araştırırken, Hindistan'dan buğday ihracatı talebi de tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı.

Uluslararası Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Uzmanları Paneli (IPES) tarafından Cuma günü yayınlanan bir raporda, buğday fiyatlarının Mart ayında 14 yılın zirvesine ulaştığını ve mısır fiyatlarının şimdiye kadar kaydedilen en yüksek seviyeye ulaştığını söyledi.

Bu, birçok ülkede, özellikle de en yoksullarda, aileler için temel gıda maddelerini daha pahalı hale getirdi ya da bulunmasını zorlaştırdı.

Çatışmanın cesaretlendirdiği finansal spekülatörlerde piyasa belirsizliğinden kâr elde etmeye çalışarak süreci daha da zor bir hale getirdi.

Artan gıda fiyatları, , eşitsizlik, sosyal gerilimler ve potansiyel siyasi istikrarsızlık gibi küresel zorluklarda gıda arz güvenliği konusundaki korkuları da artırıyor.

Nurten Sırma

Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Komite Başkanı ( TÜKONFED)

nurtensirma@gmail.com

title