Haberler

12 Eylül Zulmünün Adı: Bir Dönemin Karabasanı

Okan Geçgel

Okan Geçgel

Gazeteci Yazar / TİGAD Genel Başkanı
12.09.2024 02:24

Erdal Eren başta olmak üzere, nice masumların canına mal olan 12 Eylül Darbesi, ülkemizin tarihine kara bir leke olarak kazınmış ve hafızalarımızda derin izler bırakmıştır. Bu dönemin zulmü ve insanlık dışı uygulamaları, demokrasimizin kırılma noktalarından birini temsil etmektedir. Darbe sırasında yaşanan işkenceler, idamlar ve hukuksuz tutuklamalar, Türkiye'nin demokratik değerlerine ve insan haklarına olan inancını sarsmış, toplumun geniş kesimlerinde derin travmalara yol açmıştır.

Darbeci ve cuntacı zihniyetin tarihin tozlu raflarında yer alması ve günümüzde izlerinin dahi kalmaması için gereken her türlü önlemin alınması çok mühimdir. Darbe, darbe girişimi, muhtıra ve benzeri antidemokratik girişimleri özümseyen bir zihniyeti tamamen yok etmek, siyaset kurumunun asli görevlerinden biridir. Bu bağlamda, demokratik toplum yapımızın korunması ve güçlendirilmesi için siyasi partilerden sivil toplum kuruluşlarına kadar her kesimin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekmektedir.

Ne yazık ki, günümüzde hala demokratik yollarla değil, darbeci bir yöntemle iktidar değişikliğine heveslenen, küçük de olsa bir siyasi anlayışın varlığını görmekteyiz. Bu tür zihniyetlerin, demokratik düzenimize ve toplumsal barışımıza zarar verme potansiyeli taşımaktadır. Özellikle geçtiğimiz günlerde Malazgirt kutlamalarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısına kulak vermeyerek sahneye çıkmayan komutanların tavrı ve Harp Okulu'nda mezun olan teğmenlerin tutumları, bu tür anlayışların hala varlığını sürdürdüğünü düşündürmektedir.

Bu tür tavırları, demokrasiye ve milli iradeye yönelik bir meydan okuma olarak değerlendiriyorum. Demokratik bir toplumda, iktidar değişikliklerinin tek yolu sandık olmalıdır. Her türlü antidemokratik girişim, milletimizin iradesine ve demokrasimize yapılan bir saldırıdır. Ülkemizde artık darbenin isminin anılmasına dahi tahammülümüzün olmadığını vurgularken, zalim 12 Eylül darbesini bir kez daha şiddetle kınıyorum.

12 Eylül'ün acı mirası, bizlere demokrasinin ne kadar kıymetli ve korunması gereken bir değer olduğunu hatırlatmaktadır. Bu mirası unutmamak ve unutturmamak, gelecek nesillere daha demokratik, daha özgür bir Türkiye bırakmak adına büyük önem taşımaktadır. Darbelerin karanlık gölgesinden tamamen kurtulmuş, demokratik ve özgür bir Türkiye için mücadelemizi sürdürmek, hepimizin ortak sorumluluğudur.

Kalın sağlıcakla.

title