Kayseri'de Gergin Gece: Suriyeli Çocuk İstismarı Sonrası Ortalık Savaş Alanına Döndü

Kayseri'de, Suriye uyruklu bir kişinin yine Suriye uyruklu bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla toplanan öfkeli bir grup, şehirde büyük bir kargaşaya neden oldu. Dükkanları, evleri ve araçları ateşe veren bu grup, Suriyelileri bahane ederek adeta terör estirdi. "Suriyeliler ülkeden gönderilsin" gibi taleplerin dile getirildiği olaylı gece, art niyetli kişilerin cirit attığı bir olaya dönüştü.

Bu iğrenç olayın cezasının yasalarca verileceği açıktır. Ancak bu olayı bahane ederek ortalığı savaş alanına çevirmek, akıl ve mantıkla izah edilebilecek bir durum değildir. Gece geç saatlere kadar süren olayları yatıştırmak için Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, cansiperane bir mücadele örneği sergiledi. Öfkeli grubun içine girerek olayları yatıştırmak için olağanüstü gayret gösteren Vali Çiçek, olayların daha da büyümesini önledi.

Göstericilerin sergilediği bu şiddet ve vandallık kabul edilemez. Toplumsal huzuru ve güvenliği hiçe sayarak dükkanları, evleri ve araçları tahrip etmek, masum insanların can ve mal güvenliğini tehlikeye atmak kesinlikle affedilemez. Bu tür saldırganlıklar, sadece olayların daha da kontrolden çıkmasına yol açar ve toplumsal barışa zarar verir.

Daha önce defalarca belirttiğim gibi, mültecilerin toplumun içine alınması konusundaki rahatsızlığımı yinelemek istiyorum. Ancak, böylesi iğrençliklere karşı tepkisiz kalmamak gerektiği gibi, bu tepkinin insanların can ve mal güvenliğini tehlikeye atarak olmaması gerektiğini de vurgulamak istiyorum. Suriyeli mültecileri bahane edip düşmanca bir yola girmek ve ortalığı savaş alanına çevirmek doğru değildir. Tepki göstermek, yasaların çerçevesinde ve medeni bir şekilde yapılmalıdır.

Bu tür olaylar, toplumsal barışı ve huzuru zedelerken, aynı zamanda masum insanları da mağdur etmektedir. Sadece suçluların cezalandırılmasını talep etmek ve yasal süreçleri takip etmek yerine, vandalizm ve şiddet yoluyla sorunları çözmeye çalışmak, toplumun huzurunu bozan bir davranıştır. Göstericilerin sergilediği bu tavır, yalnızca durumu daha da kötüleştirmekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal kutuplaşmayı da derinleştirir.

Hepimiz, bu tür olaylara karşı sağduyulu ve sakin kalarak, toplumsal barış ve huzuru korumalıyız. Yasaların üstünlüğüne ve adaletin tecelli edeceğine inanarak hareket etmeliyiz. Her türlü suç ve istismarın karşısında durmalı, ancak bunu yaparken medeni ve sorumlu bir şekilde davranmalıyız. Kayseri'de yaşanan bu olay, hepimize bir kez daha sağduyu ve birlik içinde hareket etmemiz gerektiğini hatırlatmaktadır.

Olaylı gecede, olayların daha fazla büyümemesi adına öfkeli grubun arasına dalarak adeta can güvenliğini tehlikeye atan Vali Gökmen Çiçek, gergin ortamı yumuşatmak ve öfkeli grubu ikna etmek adına büyük bir mücadele örneği sergiledi. Böylesi toplumsal olaylarda yöneticilerin tavrı çok önemlidir. Vali Çiçek'in sabırlı ve özverili tutumu neticesinde olaylar yatışmış oldu. Bu manada Vali Çiçek'e teşekkürlerimi buradan da ifade etmek istiyorum.

Göstericilerin sergilediği vahşi davranışlar ve vandalizm, toplumumuzun huzurunu ve güvenliğini tehdit etmektedir. Bu tür barbarca eylemlerle sorunların çözülemeyeceği açıktır. Yasalara saygı duyarak, adaletin tecelli etmesine izin vermek en doğru yoldur. Toplum olarak bu tür provokasyonlara kapılmamalı ve barışçıl yollarla tepkimizi göstermeliyiz.

Kalın sağlıcakla…