Popülist Siyasetle Devlet Yönetilemez: Özgür Özel’in Beyanatı Üzerine Bir Kaç Kelam.

Özgür Özel'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik olarak, emekliye 17.500 TL maaş verileceği takdirde belediyelerin SGK borçlarını hemen ödeyecekleri şeklindeki açıklaması büyük tepki çekti. Bu beyanat, CHP Genel Başkanı'nın ya devlet işleyişinden bihaber olduğunu ya da aklını peynir ekmekle yemiş olduğunu gösteriyor.

Özel'e sormak gerekiyor: Sen kimsin ki devletin parasını hibeymiş gibi dağıtmayı vaat ediyorsun? SGK borçları, belediyelerin kendi yükümlülüğüdür ve ödemeleri gereken borçlardır. Bir vergi mükellefi ve çalışanları olan bir işletmenin sahibi olarak ben, nasıl SGK primlerimi ödüyorsam, belediyeler de çalıştırdıkları personelin SGK primlerini devlete ödemek zorundadır.

Devlet işleyişi bu kadar basit değil; "beş kuruşa üç köfte" anlayışıyla yönetilemez. Herkes sorumluluk sahibi olmalı, aklını başına almalı ve hem devleti hem de belediyeleri adil ve doğru bir şekilde yönetmelidir. Bu tür açıklamaların siyasi malzeme olarak kullanılması, sadece akılsızlıktan başka bir şey değildir ve halkı yanıltmaktan öteye gitmez.

Siyasi şov ve siyasi rant peşinde olanlar, devletin bugünkü ekonomik yapısını bilmeden bol keseden atarak siyaset yaptığını sananlar doğru bir yolda değildir. Elbette emekliler başta olmak üzere toplumun her katmanını gözeten bir yönetim şekli benimsenmeli ve ülkenin ekonomik refahı için mücadele edilmelidir. Özgür Özel, akıllı bir politika gütmediği müddetçe işi siyasi ranta dönüştürdüğü sürece bir yere varamayacaktır.

Aynı şekilde, hükümetin de Cumhurbaşkanı'nın da toplumun taleplerini dikkate alması gerekir. Sokağın sesine kulak kabartıp milletin problemlerine çözüm aramaları gerekir. Olaylara doğru bakıldığı takdirde çözülemeyecek hiçbir problem yoktur.

Bu tür beyanatların, devletin işleyişini anlamadan, sorumluluk bilincinden uzak bir şekilde yapılması, topluma zarar verir ve siyaset kurumunun güvenilirliğini zedeler. Özellikle emekliler gibi hassas grupların ekonomik beklentilerini sömürmek ve bu beklentiler üzerinden popülist açıklamalarda bulunmak, siyasetin seviyesini düşürmekten başka bir amaca hizmet etmez.

Devlet yönetimi ciddi bir sorumluluk gerektirir ve popülist politikalarla sürdürülemez. Belediyelerin SGK borçlarını ödememesi, hem çalışanlarına hem de devlete karşı büyük bir sorumsuzluk örneğidir. Bu borçların siyasi malzeme yapılması, toplumsal huzursuzluk yaratmaktan başka bir işe yaramaz.

Belediyeler, kendi sorumluluklarını yerine getirmeli ve devletin yükümlülüklerini doğru bir şekilde anlayarak hareket etmelidir. Hükümet ise vatandaşlarının taleplerine kulak vermeli, sokaktan gelen sesi dikkate almalı ve sorunlara gerçekçi çözümler üretmelidir. Bu yaklaşımlar, toplumun güvenini kazanmanın ve ekonomik refahı sağlamanın temel yoludur.

Toplumun tüm kesimlerinin ekonomik refahını sağlamak, devletin en önemli görevlerinden biridir. Bu hedefe ulaşmak için, sorumluluk sahibi politikalar ve akılcı yönetim anlayışının benimsenmesi şarttır. Popülist söylemlerle değil, gerçekçi ve sürdürülebilir politikalarla hareket etmek, Türkiye'nin geleceği için hayati öneme sahiptir.

Sonuç olarak, siyasetin amacı, toplumu ileriye taşımak, ekonomik refahı sağlamak ve adaletli bir yönetim anlayışı benimsemektir. Siyasi rant peşinde koşmak, kısa vadeli çıkarlar uğruna uzun vadeli toplumsal faydaları göz ardı etmek, hiçbir siyasetçinin hedefi olmamalıdır. Hem belediyelerin hem de merkezi hükümetin, sorumluluklarını yerine getirerek, toplumsal huzuru ve refahı sağlamak için birlikte çalışması gerekmektedir. Bu anlayışla hareket edilmediği sürece, siyasetin halk nezdindeki güvenilirliği her geçen gün daha da azalacaktır.

Kalın Sağlıcakla.