Siyonistlerin Hasmane Tavırlarına Karşı Cumhurbaşkanımızın Yanındayız

Son dönemde, Siyonistlerin ve siyonist zihniyetin Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik saldırgan ve düşmanca paylaşımları artış göstermiştir. Bu tür provokatif eylemler karşısında Türkiye'nin tek yürek olup birlik göstermesi elzemdir. Siyonizmin Erdoğan'a olan düşmanlığını iç politikada alkışlamak, muhalefet değil, doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelik bir ihanettir.

Ülke içindeki muhalefet, demokratik bir toplumun vazgeçilmez unsurlarından biridir. Rakiplerin birbirlerini eleştirmesi veya siyasi arenada dillere düşmesi doğaldır ve demokrasinin gereğidir. Ancak, Türkiye dışından gelen müdahalelere sessiz kalmak ve Türkiye'nin içişlerine karışılmasına göz yummak kabul edilemez. Bu tür bir sessizlik, muhalefetin Türkiye düşmanlarıyla aynı safta yer aldığını açıkça ortaya koymaktadır.

Siyonist İsrail'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik hasmane tavırları ve zehirli diline karşı dik durulması gerektiğine inanıyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Cumhurbaşkanı'nın yanında saf tutmak, sadece Erdoğan'a destek vermek değil, aynı zamanda Türkiye'nin bağımsızlığını ve egemenliğini savunmak anlamına gelir.

Bu bağlamda, muhalefetin de milli çıkarlar doğrultusunda hareket etmesi, ülke dışından gelen saldırılara karşı birlik ve beraberlik sergilemesi şarttır. Siyasi görüş ayrılıkları, Türkiye'nin iç dinamiklerinde kalmalı ve dış mihrakların ekmeğine yağ sürmemelidir. Türkiye'nin geleceği ve bağımsızlığı için, iç ve dış tehditlere karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının da her birinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik düşmanca tutumlara karşı birlik olması gerekir. Siyasal düşünce olarak Erdoğan'ı benimsememiş olan vatandaşlarımızın dahi, siyasi düşünce gözetmeksizin, Türkiye'nin milli ve manevi değerleri ekseninde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin manevi şahsiyetini temsil eden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının yanında durması gerekir. Burada siyasi görüş ve düşünceyi arka planda tutmak ve Türkiye'nin milli menfaatleri etrafında birlik olmak gerektiğini düşünüyorum.

Özetle, Siyonizm karşısında Türkiye'nin birliği ve bütünlüğü her şeyden önce gelmelidir. Bu anlayışla hareket etmeyenler, sadece Erdoğan'a değil, Türkiye'nin geleceğine de ihanet etmektedirler. Türkiye Cumhuriyeti, iç ve dış tehditlere karşı her zaman dik durmalı ve milli değerlerini savunmalıdır. Ulusal çıkarlarımız doğrultusunda, hep birlikte hareket ederek, ülkemizin geleceğini güvence altına almalıyız.