Tasarruf Tedbirleri Anadolu Medyasını Nasıl Bitiriyor?

Son dönemde hükümetin aldığı tasarruf tedbirleri, Anadolu medyasının adeta sonunu getirmiştir. Yerel gazeteler ve haber portalları birer birer kapanmakta, kapısına kilit vurmaktadır. Bu durum, binlerce gazeteciyi işsiz bırakmakta ve medyanın çeşitliliğini yok etmektedir.

Gazete ve dergilerin gelir kapıları birer birer kapanmakta; abonelikler ve ilanlar tasarruf tedbirleri genelgesi kapsamına alınarak medya adeta yok edilmektedir. Hükümet, tasarruf adı altında medyayı susturmakta ve halkın haber alma hakkını elinden almaktadır. Bu uygulamalar, demokrasinin temel taşı olan özgür basını hedef almakta ve medya kuruluşlarının bağımsızlığını tehdit etmektedir.

Anadolu'nun sesini duyuran bu medya organları, yerel halkın sorunlarını dile getirmekte ve ülke gündeminde yer bulamayan konuları gündeme taşımaktadır. Ancak, bu tasarruf tedbirleri ile birlikte, yerel medya organlarının yaşaması imkânsız hale gelmektedir. İlan gelirlerinin kesilmesi ve aboneliklerin sınırlandırılması, bu kuruluşların ayakta kalmasını zorlaştırmaktadır.

Tasarruf tedbirleri, sadece ekonomik bir önlem olarak görülmemelidir. Bu tedbirler, aynı zamanda bir susturma aracı olarak kullanılmakta ve medyanın bağımsızlığına zarar vermektedir. Halkın haber alma hakkı ve demokratik toplumun temeli olan özgür basın, bu tür uygulamalarla zedelenmektedir. Medyanın susturulması, sadece gazetecilerin değil, aynı zamanda halkın da sesinin kısılması anlamına gelmektedir.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, tasarruf tedbirleri genelgesini hazırlarken medyanın üç kuruşluk gelir kapısını tıkamakla neyi amaçlamaktadır, bunu anlamış değilim. Bu noktada, özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulunmak istiyorum: Bu anlaşılmaz genelgenin medya üzerindeki etkilerini bir an önce görmeli ve gereken müdahalede bulunmalıdır. Aksi takdirde, medya yok olacaktır.

Anadolu medyasının yaşadığı bu zor dönem, sadece yerel medya organlarını değil, tüm Türkiye'yi ilgilendiren bir sorundur. Bu nedenle, tasarruf tedbirlerinin yeniden gözden geçirilmesi ve medya organlarının desteklenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, medya üzerindeki bu baskı, demokrasinin ve özgür basının yok olmasına sebep olacaktır.

Hükümet, tasarruf tedbirlerini uygularken medyanın yaşamsal önemini göz ardı etmemelidir. Gazeteler ve haber portalları, toplumun bilgiye ulaşma hakkını sağlamakta ve demokrasinin korunmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, medyayı susturmak yerine, desteklemek ve güçlendirmek gerekmektedir. Ancak bu şekilde, güçlü ve bağımsız bir medya yapısı oluşturulabilir ve halkın gerçek bilgiye ulaşması sağlanabilir.

Kalın Sağlıcakla.