Haberler

Her Şeyin Para İle Çözülebileceğine İnanma

Ömer Aydın

Ömer Aydın

Yönetim Danışmanı / Yeni Medya Elektronik Yayıncılık A.Ş.
05.02.2025 04:20

Her şeyin para ile çözülebileceğine inanmak, iş dünyasında her zaman doğru sonuçlar vermeyebilir. Para önemli bir araç olsa da, başarının temelinde iyi bir yönetici, etkili liderlik, samimi davranma ve insan odaklı bir yönetim anlayışı yatar. Sadece maaş ve diğer maddi imkanlar ile çalışan motivasyonunu yüksek tutmaya çalışmak veya bir müşteriyi indirim, iskonto vb. gibi yöntemlerle elde tutmak, uzun vadede mümkün olmayabilir.

Elbette para önemli bir güç ve birçok kapıyı açabilir. Ancak parayı her sorunun tek çözümü olarak görmek ve bunu bir kurum kültürü haline getirmek, uzun vadede sürdürülebilirlik ve işletme sağlığı açısından risklidir.

Personellerin işten ayrılma nedenleri üzerine yapılan araştırmalar, en önemli sebepler arasında sadece ücretin yer almadığını ortaya koymaktadır. Bir çalışanın maaşı, benzer pozisyonlardaki diğer çalışanlara göre düşük olsa bile, yöneticisinin yaklaşımı, şirketin etik değerleri, çalışanlar arasındaki ekip ruhu ve iş ortamının kalitesi, ücretin kendisinden daha belirleyici olabilir. Nitekim, bazen maaş artırımı yapılmasına rağmen çalışanların işten ayrıldığını gözlemlediğimiz durumlar söz konusudur.

Siz personelinizi "parasını veriyorum, istediğim zaman fazla mesaiye kalınacak" mantığı ile robotik bir yaklaşımla çalıştıramazsınız. Yaklaşım ve yönetim anlayışı insani değilse, ciddi gelir katkısı anlamına gelen fazla mesaiden dahi çalışan uzak duracaktır.

Geçmişte eleman seçme ve yerleştirme çalışmalarımızda, ince eleyip sık dokuyarak işletmelerde işe başlattığımız personellerin çok kısa süre sonra işten ayrıldığına şahit olabiliyorduk. İşten ayrılma nedenini ortaya çıkarıp, süreci iyileştirme çalışmalarında maaş kadar; takım olma ve ekip içi uyum, yönetim tarzı, yöneticinin ahlakı, davranışlar gibi konuların da önemli olduğunu, hatta bazen ücretten daha da önemli olduğunu gözlemledik. Bunu ispat için; maaşlara ciddi zam yapmamıza rağmen bazen işçilerin işten ayrıldığına şahit olduk.

Benzer bir durum, müşteri memnuniyeti alanında da geçerlidir. Bir ürünün veya hizmetin fiyatı düşük olabilir, çok iyi indirimler de yapılmasına rağmen, eğer müşteriyle kurulan ilişki güven verici ve karşılıklı fayda ilişkisine dayanmıyorsa ve kaliteli bir hizmet sunulmuyorsa, uzun vadede sadakat oluşturmak mümkün olmaz. Müşteriler sadece uygun fiyatlar nedeniyle bir markayı tercih etmez; aynı zamanda iyi bir deneyim, samimi iletişim ve güven de onlar için belirleyici faktörlerdir.

Bu duruma bir toptan satış yapan işletmede bizzat şahit oldum. Yurt dışından gelen bir müşteri, mağazaya girip etrafa göz attıktan sonra hiçbir şey sormadan çıktı. Sebebini sorduğumda, mağazadaki çalışanlar, bu kişinin daha önce buradan alışveriş yaptığını ve sürekli olarak belli bir satış temsilcisi ile görüştüğünü söyledi. O gün, ilgili satış personelinin işte olmaması nedeniyle, müşteri alışverişini ertelemişti. Burada fiyattan çok, insan ilişkilerinin ve güven duygusunun etkili olduğu net bir şekilde görebiliyoruz.

Sonuç olarak, çalışanlara sunulan ücret ve diğer haklar önemli bir motivasyon unsurudur, ancak başarının tek kaynağı değildir. Patronlar ve yöneticiler, çalışanlarına sadece maddi imkanlar sunmakla kalmamalı, aynı zamanda onlara değer verdiklerini hissettirmeli, insancıl ve samimi davranmalıdır. Empatiye birçok alanda ihtiyacımız olduğu gibi, burada da çok gereklidir. İş ortamında saygı, güven ve iyi bir yönetim anlayışı olmadığı sürece, maddi teşvikler tek başına uzun vadeli başarı getirmez. Sürekliliği ve başarıyı sağlamak için, çalışan ve müşteri ilişkilerine gereken özeni göstermek kaçınılmaz bir gerekliliktir.

title