İşleri Erteleme ve Oyalanma Hastalığı

Görevlerini belirlenen zamanda yapmayıp, daha sonraya bırakması ve kişinin gereksiz veya verimsiz işlerle vakit geçirmesi, asıl yapması gereken işten kaçınması hem mavi yaka, hem de beyaz yakalı personellerde karşımıza çıkan bir hastalıktır. Bu hastalığın önüne geçemeyen bireyler ve yönetimler, işleri erteleyerek zincirleme bir reaksiyona girmekte ve zamanı verimli kullanamamaktadırlar. Ertelenen ve uygun bir zamanda yaparım denilerek sonraya bırakılan işler ortadan kaybolmamakta, karşımıza yerine getirilmesi daha zor işler olarak çıkmakta, yeni kaos ve endişelere yol açabilmektedir. Özel yaşantımızda olduğu gibi, iş hayatımızda da "hallederiz abi", "o iş bende" gibi yaklaşımlarla işleri öteleyip, zamanı belli olmayan bir sürece sürüklemek çoğu zaman karşımıza çıkmaktadır.

Erteleme ve Oyalanmanın Nedenleri

1. Motivasyon Eksikliği: Bazı işlerin hoşa gitmemesi, işlerin zor olarak kabul edilmesi, işlerin sıkıcı bulunması, işin nasıl yapılacağını bilememe, başkalarının yardımını bekleme gibi nedenlerle işler ertelenebilir, oyalanma sürecine girilebilir. Yöneticiler çoğu zaman raporları beklentileri doğrultusunda alamazlar. Bunun nedeni; raporu hazırlayan kişilerin iyi olduğu alanlarda net bilgiler verirken, hakim olmadığı alanlara girmek istememesidir. Raportörü o alanlarda eğitim motive etmediğiniz müddetçe bu sıkıntı hep devam edecektir.
2. Daha İyi Yapma İsteği: Mükemmel yapma isteği nedeniyle başlamakta zorluk çekmek, aşırı planlama yapmak ertelemeye neden olabilmektedir. Bazı kişilikler mükemmeliyetçidir. En küçük bir eksiği varsa işe başlamaz, "kervan yolda dizilir" mantığı ile iş yapmazlar. Bu da bulunulan iş koluna göre değişse de; birçok alanda işleri ertelemeye ve yavaşlatmaya neden olmaktadır.
3. Korku ve Endişe: Başarısızlık korkusu, düşük özgüven ve işin sonuçlarının beklendiği gibi çıkmayacağına olan inanç ta işleri ertelemeye ve oyalanmaya sebep olabilmektedir.
4. Karar Verme Zorluğu: Hangi işin öncelikli olduğunu belirlemekte zorlanma, zor işlere başlama konusunda duyulan çekingenlik çalışanları erteleme ve oyalanmaya götürebilmektedir. Bunu ortadan kaldırabilmek için; istişarelerde bulunup, kararsızlık hastalığı yenilmelidir.

Erteleme ve Oyalanmayı Azaltmak İçin Neler Yapabiliriz

1. Zamanın Etkin Kullanımı: Önemli ve büyük işlerin daha küçük parçalara bölünmesi, her bir parçanın tek tek ele alınarak sonuçlandırılması yöntemi uygulanmalıdır. Sabah işe başlayınca gün içerisinde hangi işlerin, hangi sıralama ve öncelikle yapılacağı belli olmalı ve yazılı olarak takip edilmelidir.
2. Kısa ve Gerçekçi Hedefler Belirlemek: Büyük projeleri bölerek her adımı tamamlamayı hedeflemek gerekir. Şirketin bakım onarımı ile ilgili bir çalışmaya başlayınca iyi bir planlama yapılmaz ve iş bitimini net olarak belirlenmezse, o işin istenen zamanda ve kalitede bitme olasılığı azalır.
3. Ödül Sistemi Kurmak: İşi tam ve duyarlı biçimde yerine getirdiğinizde, kendi kendinize ve ekibinize bir ödül vermelisiniz.
4. Önceliklendirme: En önemli işlere odaklanmak, acil ve önemli işler için plan yapmak, alışkanlıklardan uzaklaşmak gerekmektedir.
5. Farkındalık Yaratma: Önemli kararlar ekip halinde alınır ve işler başkalarıyla birlikte yürütülürse erteleme azalmış olacaktır. Böylece kişi ağır sorumluluk duygusundan ve onun yarattığı stresten kurtularak erteleme nedenlerini geride bırakır. İşine geç kalmayı alışkanlık haline getiren personele; geç kalmasının nelere mal olduğu iyice anlatılırsa, ceza vb. yöntemlerle çözülemeyen geç kalma probleminden kurtulmasının önüne geçilebilir.

Erteleme ve oyalanma, kişisel gelişimi ve iş hayatını olumsuz etkileyen yaygın davranışlardır. Bilinçli hareket edip, bu davranışın farkında olanlar bu davranışlarından kurtulabilmektedir. Önemli olan kişinin bu davranışlarının farkında olmasını sağlamaktır. Yönetimler dış destek te alarak bu farkındalığı sağlamalıdır. Zira zamanında yapılmayan işler bazı fırsatları da kaçırmaya neden olabilmektedir. Örneğin tekstil üretimi yapan bir işletme; ürünleri istenen zamanda tasarlayıp, üretemezse ciddi satış kayıpları yaşayacaktır.