Haberler

Yönetimde Büyük Resme Bakma

Ömer Aydın

Ömer Aydın

Yönetim Danışmanı / Yeni Medya Elektronik Yayıncılık A.Ş.
04.10.2024 05:42

Yöneticinin uğraşmaması gereken konuları belirlemesi ve yönettiği alanların stratejik yönleri ile ilgilenmesi işletmeler için hayati önemde bir konudur. Fakat kişiliğimiz gereği, bir çoğumuz üst düzey yönetici de olsak; uğraşmamamız gereken operasyonel işlerle uğraştığımız zamanlar olmaktadır. Önemli olan bu alanlara dalarak, stratejik konulara gereken zamanı ayırmamak, büyük resimden uzaklaşmamak gerekmektedir.

Şirketin CEO'sunun mutfak mönüsünü belirlediğini ve bunun için zaman harcadığını görüp; "eyvah" dediğimiz olmuştur. Zira gereksiz işlerle uğraşarak geçirilen zamanda satış raporlarını incelemeli ve rapor sonucuna göre gerekli düzeltici ve önleyici faaliyetleri planlamalı, satış artırıcı stratejiler belirlemelidir.

Yönetici, günlük mesai saati sınırlı olduğu için, görevi dışındaki işlerle uğraşmadan yönetsel faaliyetlere yeterince zaman ayırmalı ve sorumluluk alanındaki işleri aksatmadan yerine getirmelidir. Görev alanında boş işlerle uğraşırken, yönetsel konulara zaman ayıramayan yöneticinin boşluğunu ekibinden veya dışarıdan birileri dolduracaktır. Bu da o yöneticinin etki alanlarını daraltacaktır.

Örneğin tekstil üreticisi ve beşyüz personel çalıştıran bir işletmenin patronu dışarıdaki fason üretim işlerini kendisine bağlı personellerle takip etmez ve kendisi takip etmeye kalkarsa; zamanının büyük kısmını buraya ayırmak zorunda kalacaktır. Çünkü bu süreci takip etmek emek yoğun bir iş olduğu için Üretim Müdürü tarafından yapılması gereken işi kendinin yapması, detayda boğulmasına neden olmakta, işletmenin gelişmesi için fikir üretmesine zaman kalmamasına yol açmaktadır.

Yönetici, zamanının büyük bir kısmını işletmenin orta ve uzun vadeli gelişimi için stratejik düşünmeye ayırmalı, hedeflerin gerçekleşmesini takip etmelidir. Ancak böyle olursa büyük resme bakılmış olacaktır. Yöneticiler günlük operasyonlar ile uzun vadeli hedefler arasında denge kurmalıdır. Operasyonel kararlar, stratejik hedefleri desteklemelidir.

Büyük resmi görmek, şirketin sadece iç yapısına değil, sektördeki ve pazardaki değişimlere de hakim olmayı gerektirir. Yönetici; rakip analizi, müşteri beklentileri ve teknolojik gelişmeler gibi dış faktörleri dikkate alarak karar vereceği için bu alanlara hakim olmalıdır. Sektörde herkes ihracata yönelmişken, ilgili yöneticinin bunu geç fark etmesi işletmenin zarar görmesine sebep olabilir.

Yönetici ve özellikle de patronlar, şirketin uzun vadeli vizyonunu oluşturma ve bu doğrultuda belirlediği yol haritasını personellerle paylaşmalı ve katkılarını almalıdır. Böylece potansiyel riskleri ve fırsatları öngörmek mümkün olacaktır. Bu, yöneticilerin yalnızca mevcut duruma odaklanmayıp, gelecekte karşılaşılabilecek zorluklara ve fırsatlara hazır olmasını da sağlayacaktır.

Büyük resmi görebilen yöneticiler, değişime daha açık olur ve yenilikleri teşvik eder. Bu fikirler de şirketi geliştirir. Büyük resmi görebilen yöneticiler, yalnızca işletmeyi yönetmekle kalmaz, aynı zamanda çalışanlara ilham verir ve onları motive eder, şirket içinde işbirliği ve takım çalışmasını artırır. Özetle bu yönetici tarzları şirketin gelişmesine, karlılığına ve verimliliğine katkı sağlarlar.

Özetle; büyüyemeyen, olduğu yerde sayan veya gün geçtikte güç kaybeden işletmelere baktığımız zaman; kafasını kuma gömen, uzun vadeli hedefleri olmayan yöneticilerin iş başında olduğunu görmekteyiz. Bu durumun; bireysel, toplumsal ve ülke bazında da çok fazla değiştiğini düşünmüyorum. Strateji ve hedef yoksa, anlamsız şeylerle uğraşılıyorsa yok olma kaçınılmazdır.

title