Kendin ol...

Hayatta her şeyin bir zıttı bulunuyor.

Gece ve gündüz…

Karanlık ve aydınlık…

Siyah ve beyaz…

Soğuk ve sıcak…

Kış ve yaz…

Başarısız olup kaybetmek ve başarıp kazanmak…

Hepsi hayatımızın bir parçası ve bu zıtlıkların tamamı bir döngü içerisinde...

Öyle ki, gece ve karanlıklar olmasaydı aydınlığın ve yeni bir günün heyecanının beraberinde getirdiği yeni güzelliklerin nasıl farkına varırdık?

Siyahlar olmasaydı masumiyetin rengini nasıl betimlerdik?

Kışlar ve soğuklar olmasaydı içimizi ısıtan güneşin sıcaklığına, bir soba başında kestane pişirmenin tadına nasıl varırdık?

Ya hiç yenilmeseydik, başarmanın verdiği hazza ulaşabilir miydik?

İşte tüm bu zıtlıklar hayatımızın bir parçası. Bununla birlikte, özünde birbirinin zıttı olan ancak benzer olduğu zannedilen kavramlar da hayatımızda bulunuyor.Örneğin; hırs ve azim, inatçılık ve kararlılık, taklit ve ilham gibi…

Peki hangisini seçmeli ve hangisi olmalı?

Hırslı olma, azimli ol…

Çünkü…

Hırs, kendini ispat etme gayesinden doğar, doyumsuzdur, hep daha fazlasını ister ve rakipten beslenir…

Azim ise bir işteki engellerin üstesinden gelme kararlılığıdır. Uzun vadede başarıya ulaştıracak güçtür ve rakipsizdir.

İnatçı olma, kararlı ol...

İnatçı olmak, belirli ve planlı bir hedeften ziyade fikirlerin kabul ettirilmesini içerir. Oysa, kararlılıkta hedefe yönelme tutumuyla birlikte açık fikirlilik, şartlara uyum ve esneklik bulunur.

Çünkü kararlı biriysen, senin için önemli olan kendi fikrinin hayata geçmesi değil, hedeflediğin yere ulaşmaktır. Bu nedenle seni heyecanlandıran her ne ise onun peşinden sabır ve kararlılıkla gitmelisin.

Taklit etme, özgün ol…

Birbirinin aynısı iki kar tanesi bile yoktur. Bu yüzden, birinin veya bir şeylerin taklidi olma. Bu seni geriletir.

İlham al ama benzersiz ol. Çünkü olmaya çalıştığın o kişi zaten var… Sen, başkasın… Sen, sen olmak için çabala ki bu seni daha değerli kılsın…

Ve unutma…

Kuşlardan ilham alınarak icat edildi uçaklar ama kanatları çırpmıyor…