Haberler

Sosyal girişimcilik ile geleceğe yatırım yapmak

Doç. Dr. Onur Başar Özbozkurt

Doç. Dr. Onur Başar Özbozkurt

Akademi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
14.07.2022 10:29

Ne güzel söylemiş Lionel Robbins, "Kaynaklar kısıtlı, ihtiyaçlar sınırsız" diyerek…

Küresel ısınmanın yarattığı iklim değişikliği, artan çevre kirliliği, hızla azalan doğal kaynaklar, sosyo-ekonomik eşitsizlikler, artan nüfus, aşırı tüketim, salgınlar ve doğal afetler… Daha yaşanabilir bir dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük riskler…

Karşılaştığımız bu zorlukların üstesinden tek başına gelebilecek bir yapı maalesef bulunmuyor. Devletler, politikalarını; işletmeler, kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerini; sivil toplum kuruluşları ise projelerini çevre ve doğa temelli şekillendirmeye gayret ediyor. Ancak yaşadığımız bu dünyaya daha fazla katkı sağlayabilmek için bireylerin de yaratıcı ve çözüm odaklı fikirlerine ihtiyaç duyuluyor.

Değerli okurlar,

Hem toplumsal sorunların çözümü için yenilikçi yöntem ve yaklaşımlarla toplumu dönüştürmek hem de kâr maksimizasyonu elde etmek mümkün… Yani bir "sosyal girişimci" olarak kârı optimize ederken sosyal faydayı da maksimize edebilirsiniz.

Peki sosyal girişimciliği nasıl tanımlıyoruz?

Sosyal girişimcilik, hepimizin bildiği ticari girişimcilik gibi, başkalarının göremediği problem alanlarını keşfederek yeni fırsatlar yaratma ve yeni çözüm önerileri bulmaktır. Ancak sosyal girişimcilikte, yeni yaklaşımlar ve çözüm önerileri topluma değer yaratacak nitelikte olmalıdır.

Tüm kazancı sosyal yatırımlara yönlendirerek kârlılığı göz ardı etmek olarak da anlaşılmamalıdır. Sosyal girişimciliğin temel amacı, günümüzün büyük bir ihtiyaç alanı olan çevre odaklılığı, dayanışmayı ve fayda sağlama ruhunu kâr elde etme politikası ile birleştirmektir. Maddi kaygılar kadar toplumsal kaygıları da ön planda tutarak dinamik ve yaratıcı çözümlerle yaşadığımız dünyaya katkı sağlamayı amaçlayan bir iş modelinin kurulması olarak açıklayabiliriz aslında.

Sosyal girişimcilik sayesinde kısıtlı kaynakların daha verimli ve dengeli kullanılması ile ilgili ekolojik farkındalık ve hassasiyetin artırılması söz konusudur. Böylelikle içerisinde bulunduğumuz dünyaya ve topluma karşı sorumluluklarımızın yerine getirilmesiyle daha sürdürülebilir bir çevreye adım adım ulaşabiliriz.

En önemlisi, her şeyin yalnızca çıkar ve kâr elde etmekten ibaret olmadığını, birilerinin hayatına dokunabilmenin de önemini hatırlatır sosyal girişimcilik…

Örneğin…

Yoksullukla mücadele eden toplumların karşılaştığı büyük problemlerden biri de ayakkabısızlık ve beraberinde getirdiği yaralanmalar ve hastalıklar… Tam da bu noktadan hareketle, dünyaca ünlü bir ayakkabı üreticisinin sosyal girişimcilik ile ilgili çok çarpıcı bir iş modeli bulunuyor. Bu iş modeline göre işletme, müşterilerin satın aldığı her bir ayakkabı için başta çocuklar olmak üzere ihtiyacı olan bireylere bir ayakkabı bağışlıyor. Böylelikle, hayatını ayakkabısız devam etmek durumunda kalan ihtiyaç sahipleri için hem müşterilerin hem de işletmenin iş birliğiyle önemli bir yardım gerçekleşmiş oluyor.

Bir başka çarpıcı sosyal girişim örneği olarak yukarıdaki örneği bir adım daha ileriye götüren "Büyüyen Ayakkabılar"dan söz etmeliyiz. Bu projede ise bir sosyal girişimcinin bağış yoluyla, Kenya'da ayakkabıya ihtiyaç duyan gelişim çağındaki çocukların ayak boyutuna göre büyüyebilen ve yaklaşık 10 yıl kullanılması mümkün olan ayakkabıların üretildiği bir iş modeli yer alıyor. Tasarlanan ayakkabılar sayesinde hızla büyüyen çocuklar ayakkabısız kalmıyor ve hastalık bulaşma riski azalıyor.

Sevgili okurlar,

Çevremizde karşılaştığımız eksikleri keşfederek ortaya koyacağımız yaratıcı çözümlerle birçok insanın hayatına dokunabilmek için hepimizin harekete geçeceği bir gelecek ümidiyle…

Esenlikler dilerim.

title