Skolyoz bölüm 3

Doktor güleç ifade ile karşıladı sizleri ve eliyle oturmanız için karşısına yerleştirilmiş sandalyeleri nazikçe işaret etti.

"Eee dünden beri nasılsınız?" diye sorarken doktor dünkü konuya bir an evvel gelme çabası gösterdi.

Hiç uyuyamadığınızdan, internetten biraz araştırdığınızı ve kafanızın daha da karıştığından bahsettiniz. Bu arada eşinizi tanıştırıp, onun hala kızınızda bir problem olduğuna inanmadığını da araya sıkıştırdınız.

Eşiniz yeni yerleştiği sandalyede tekrar bir toparlanma hareketi ile "yok canım inanmıyor değilim, ama kızın hiç şikayeti yok, yani bir şey olsa ağrısı, sızısı bir şey olur diye şey ettiydim" diye ağzında geveledi lafları.

Karşınızda oturan doktorun yüzünde adeta Tibetli rahip rahatlığını gördüğünüzde kendi içinizdeki kopan fırtınaları düşünerek kızayım mı? Yoksa ben de gevşeyeyim mi diye ikilemde kaldınız. Doktor eşinize dönerek: "skolyozda çok ileri derecede eğiklik olmadığı sürece şikayet olmayabilir" diye kocanızın savına bulduğu en büyük kanıtı çok kısa bir cevap ile bertaraf etmişti.

Meraklı ve bilgiç görünen komşunun sandalyesinde, yün yumağa atlamaya hazırlanan kedinin kıpırdanışları misali hareket etmeye başladığını gören doktor fırsat vermeden konuya girdi hızlıca:

"Bazı terimler latince olduğu için anlamayacaksınızdır. Bu yüzden elimden geldiğince bunları Türkçe'ye çevirip açıklamaya çalışacağım.

Öncelikle skolyoz nedir oradan başlayalım. Omurgadaki eğrilik için kullanılan scoliosis terimi Yunanca bir kelimedir veeğri, bükük anlamına gelmektedir. Bu kelimeyi ilk kez Bograd (Yunan filozof) kullanmıştır. Skolyoz, omurganın yana doğru eğilmesi anlamında kullanılır. Yani sırtı size dönük bakarken omurgaların -S- harfini andırır şekilde dizilmesidir. Normalde enseden şu inşaatlarda ustaların duvarın düzgünlüğünü ölçmek için kullandıkları şakül varya, hah onu ense kökünden aşağı sallandırdığınızda şakül tam kuyruk sokumuna denk gelmeli. Ve şakülün ipi de her seviyede omurların sırttan elle hissedilebilen çıkıntısının üzerinden geçmeli"

Kendi bulduğu şakül örneğini kendi beğenerek gözlerini ailenin yüzlerinde gezdirdi. Bilgiç komşu gözleri yakaladığı anda atlamıştı mevzuya: "Benim yeğen biraz tombik. Öyle ele gelen çıkıntı mıkıntı yok. Maşallah her yeri bıngıl bıngıl yağ. O kadar hamburger yedirme diyorum geline ama laf dinleyen mi var. Bizim oğlan da zaten karısına ağzını açmaz…"

Doktor yaptığı hatanın farkına vararak hızlıca komşunun lafını kesti; " tabii ki muayenenin bir çok yöntemi var, hepsini anlatacağım." Diyerek devam etti:

"İnsan omurgası 24 hareketli omur veya kemikli bölümden oluşmaktadır. Yedi omur servikal yani boyun omurları, ortadaki on iki omurun kendilerine bağlı kaburgaları vardır ve torasik yani sırt omurları, alttaki beş omur ise lumbar bel omurları olarak adlandırılır. Bunların dışında Omurganın en alt kısımlarına sakrum ve kuyruk sokumu adı verilen hareketsiz omurlar da vardır. Sakrum leğen kemiğine bağlı olan omurları oluşturur."

Mühendis olan baba nazikçe araya girdi: "Bizim kızda hangi bölgede bu eğrilik?"

"Sağ torasik eğrilik paterni; sırt omurlarında ve buna bağlı kaburgaların sağ tarafta dış bükey kavis yapması bu kısım şeklinde tanımlayabiliriz. İdiyopatik skolyozda en sık görülenidir. Sağ taraftaki kaburga kamburluğunun ayırt edici özelliği ile tanımlanabilir ve genellikle öne yuvarlatılmış, yükseltilmiş bir sağ omuz içerir. Her zaman böyle olmasa da, bu tipte sol alt sırt kas çıkıntısı da mevcut olabilir. Ağırlık merkezi çocuğun sağına kaydırılır. Arkadan bakıldığında, sağ kürek kemiği kanatlı ve göğüs kafesinden yüksekte görünebilir. Kızınızda bu var." İçinden bana bu sorularla gelin diye geçirdi doktor cevabı verirken.

İçeriye giren Melek hanım ile konu biraz soluklanmış oldu. Getirdiği çayları sizden başlayarak dağıtırken konu uzun anlaşılan diye düşündünüz.