Anadolu'da ilk sanat eserleri

Anadolu'da İlk Sanat Eserleri

Günümüzde ruhsal ve belki ezoterik kavramlara gösterilen yoğun alaka, genellikle "an bilinci ile bireylerin kendilerini ebedi kılmak" arayışı nedeniyledir…

Bana göre ise Anadolu, bizleri zaten asırlardır, sayısız geçiş ve dönüşümlerle,ezelden ebede, sanat eserleri ile "zamansız ve mekansız" kılmaktadır. Sayısız medeniyete ev sahipliği yapmak, kucak açmak, ana olmak ifadeleri farkındalıkla içselleştirilmelidir!

Neden "ana" kavramı ile bir coğrafya ve kaderi tanımlanmaktadır?

Verimli topraklar, maden yatakları, su kaynakları ve uygun iklim şartları yanında savunma gibi faktörlerle Anadolu her zaman ev sahipliği yaptığı medeniyet, toplum, imparatorluk ve yaşamları, avantajlı konuma yükseltmiştir.

Evet, avantajlı konuma "yükselten alan ve daimi olan"...

Dolayısıyla zamansız ve mekansız ifadesini tekrar ediyorum!

Günümüzün popüler ve ruhsal akımlarında ifade bulduğu gibi "ana, anda kal, merkezinde ol" ifadelerini Anadolu, idrak ve gözlemle deneyim halinde yaşatandır.

Bir medeniyete dair yansımalar, evrensellik ilkesiyle dönüşerek yenilenmektedir…

"Yeniden yine ilkesi, sanatla buluşunca"

Anadolu ilk sanat eserleri her geçen gün, yeniye dair meydana çıkarılmakta ve bilim dünyasına tanıtılmaktadır.

Dünyanın birçok coğrafyasında, insanlar mağaralarda yaşarlarken Anadolu'da sanat alanında büyük gelişmeler olmuştur.

Taş Çağına dair her gün dönemin yeni kutsal sanat eserleri,metrelerce toprak altından arkeologlar tarafından bulunmaktadır. Ölüler evlerin döşemeleri altında, basit çukurlara, küplere veya lahitlere gömülmektedir. Süs eşyasından başka günlük işlerde kullanılan kap ve çanaklar da bakır ve tunçtandır. Küçük ve zarif hayvan figürleri dikkati çeker. Alişarhöyüğü -günümüzde Yozgat ili sanat eserleri, Anadolu'da sanat alanındaki gelişmelerine örnektir. Bunlar ilginç mi? Günümüz insanı için sıra dışı, evet! Ancak günümüzün sinema, resim, fotoğraf, medya ve daha pek çok alanda, sektörünün yeni arayışlarına cevap verebilecek kadar da olağ an, mümkün!

Bireysel olarak benim ilk dikkatimi çekenler, Alacahöyük'te Türk Tarih Kurumu 1935 yılında başlamış¸ kazılarla açığa çıkmaya başlamış olan; geyik ve boğa figürleri, putlar, taç ve kemerler, gerdanlık, tarak, bilezik, güneş¸ kursları, hançer, topuz vs. idi.

Yeniden, yenide buluşmak üzere