Sanatın kendimizi bilmekteki rolü
Tülay Çağlar Kadı
Sanatın kendimizi bilmekteki rolü, gerçekten derindir.
Önceki yazılarımı okuyanların da bildiği gibi, "değişen koşul ve çağlara rağmen insanoğlunun dönüşüm ilkesine dair gözlemlerimi" paylaşmaktayım. Araştırmalarımla desteklediğim bu köşe, kollektif hafıza köprüsü niteliğindeki Anadolu' da yeryüzüne kazandırılmış sanat eserleri aracılığıyladır.
Sanat, bireylerin iç dünyasına ayna tutarak, kendisiyle yüzleşmesini sağlar. İster bir tablo, ister bir heykel ya da müzik eseri olsun, sanat insanın duygularını, düşüncelerini ve bilinçaltındaki gizli kalmış yanlarını ortaya çıkarır. Kendini ifade etmenin en özgür yollarından biri olan sanat, bireyin kim olduğunu keşfetmesine rehberdir, desem yeridir!
Kollektif olanın adı ve tanımı; kişilerde her neyse ona dair uluhiyetin kazandırıldığı alandır, aynı zamanda.
Kişi zihin dünyasından çıkarken, varlığının imzasını yeryüzüne kazandırır böylece izleyiciyle buluşan kavram, parça iken bütünlük kazanır! İnsanın daha büyük bir plana, ilahi sisteme dahil oluşudur, esasında gelişen!
Ayrıca sanat eserleri aracılığıyla başkalarının deneyimlerini ve perspektiflerini anlayarak, ilahi sistemin gereği empati geliştirebiliriz. Böylelikle gelişen farkındalık sürecinde sadece kendi içsel yolculuğumuza katkıda bulunmakla kalmaz aynı zamanda toplumsal bir aidiyet duygusuna da dahil oluruz!
Örneğin figürinler ve idoller kullanım amaçlarının çeşitli olması sebebiyle büyük bir öneme sahiptir çünkü temsilcisi oldukları toplumun inanç, sosyal ve kültürel yapılarının aynası niteliğinde, alan tutanlardır... Buradan anlaşılacağı gibi günümüz insanı da esasında dönem eserinin izleyicisi olarak dönemin ruhuyla tanış olandır!
Anadolu sanat eserleri sayısız uygarlığa ev sahipliği yaptığından, kültürel süreklilikte büyük bir rol oynar... Neden mi?
Düşünsenize çünkü bu idoller, binlerce yıllık yaşamların şahitleri olarak her seferinde farklı toplum ve anlayış sahipleri tarafından biçimlendirilerek yeryüzünde var olmuştur.
Tabii ki sanatsal objeler önceki dönem insanının inanç, ritüel ve sanat anlayışını yansıtır ve böylelikle modern toplumlar geçmişle bağlarını koruyabilir, kültürel süreklilikle gelişen mirası anlayabilir ve gelecek nesillere aktarabilir!
Geçmişle olan bu bağ, kimliğimizi ve kültürel köklerimizi anlamamıza yardımcı olur.
Sanat ruhun derinliklerine inen bir yolculuk sunar, kişisel keşif ve büyüme için vazgeçilmez bir araçtır.
Kendi iç dünyamızla etkileşim kurarak daha bilinçli ve farkındalıklı yaşam sürebiliriz.
Hoşça kalınız.