Dijital Diplomaside Küresel Cepheler ve Sosyal Medya
Uğur Eskier
Dünyayı etkisi altına alan dijitalleşme furyasından ülkeler arası ilişkiler de vareste değil! Dijital dünyada gerçek dünyaya alternatif olabilecek sistemler, uygulamalar ve araçlar var. Hatta dijital politikalar var! Diplomatik ilişkiler giderek dijitale evrilirken, sosyal medya burada kritik ve stratejik bir rol üstleniyor. Gerçek ya da sahte sosyal medya hesapları ile küresel algılar yönetiliyor, insanlar yönlendiriliyor ve böylece dijital dünyada zamandan ve mekandan bağımsız diplomatik faaliyetler yürütülüyor.
Bu dünyada ilişkiler çok hızlı gelişiyor, algılar toplum mühendisliği ile yönetiliyor ve ülkeler arası ilişkide yepyeni bir cephe açılıyor: Dijital Diplomasi
Dijital diplomasiye farklı bir pencereden bakalım: Normalde dijital diplomasi; "dijital araçlarla ya da teknolojilerle hükümetler ya da diplomatlar arası diplomatik faaliyetler yürütmek" olarak tanımlanabilir. Burada kullanılan araçların başında sosyal medya ve çevrim içi iletişim kanalları geliyor. Hükümetler küresel diplomatik faaliyetlerinde dijital platformları stratejik anlamda kullanıyor. Farklı kültürlerin ya da toplumların sosyal medya üzerinden etkileşimi; hükümetlerin ilgili birimlerinin özenle hazırladığı bilgilerin yayılması; ülkeler arası algıların şekillendirilmesi gibi süreçleri kapsayan dijital diplomaside temel amaçlardan biri, küresel kamuoyunu dış politika stratejisine göre etkilemek ya da uyarlamaktır. Modern bir jeopolitik süreç olan dijital diplomasi, dijital iletişimin hızından ve erişilebilirliğinden faydalanır.
Bilinen bu klasik tanıma farklı bir pencere açalım: Sosyal Medya
Sosyal medya, dijital diplomaside küresel bir cephe olarak kullanılıyor. Bir bakıyoruz, sosyal medya platformları dijital bir savaş alanına dönmüş. Bir bakıyoruz, farklı kültürlerden halklar, bir konu üzerinde sosyal medya üzerinden tartışarak algılar dağıtıyor. Sosyal medya platformlarında görünen etkileşimlerin bir de görünmeyen yüzü var! Kim olduğunu, hangi ülkede yaşadığını ya da neyi amaçladığını bilmediğimiz insanlar bir fotoğraf ya da video ile inanılmaz bir hızla algı oluşturabiliyor. Bir fotoğraf; bir ülkeyi ya da bir siyasiyi ya da herhangi bir insanı kahraman ya da düşman yapabiliyor. Sonra dünyanın dört bir yanından "linçler" ya da "övgüler" yağıyor.
Bu noktada hala güncelliğini koruyan ve dünyayı derinden etkileyen bir savaşa değinmek lazım: Gazze Halkına Yönelik Terörizm
Hatırlayın! İsrail hükümeti geçtiğimiz ekim ayının başlarında dünyaya karşı adeta dijital bir cephe açtı. Son savaşın fitilini ateşleyen görüntüler herkesin hafızasına ilmek ilmek işlendi. Paramotorlarla konser basanlar gösterildi ilk olarak. Sonra birkaç paramotorla çıkarma yapan Hamas'ın yoldaki onlarca araca saldırdığı, araçları yaktığı, araçlardaki ve konser alanındaki onlarca insanı öldürdüğü yönünde onlarca haber, fotoğraf ve görüntü servis edildi. Bu bilgiler ve görseller hızla yayıldı. Esir alınanlar ya da ulaşılamayan yabancı uyruklu turistlerle ilgili onlarca haber gördük. Gerçek savaş sahada yaşanırken, sosyal medyada da adeta dijital bir cephe vardı. Farklı ülkelerdeki insanlar silah olarak klavye tuşlarını, kelimelerini, sağdan soldan buldukları görselleri kullanıyordu. Bu dijital savaş, bazen gerçek savaşın gerekçesi sayıldı bazen de görmezden gelindi. Halen de sahadaki savaşla paralel olarak dijital savaş da devam ediyor.
Tekrar dijital diplomasiye dönersek; geleneksel diplomasi araçlarının dijital araçlarla harmanlandığı; hükümetlerin resmi açıklamalarını sosyal medyadan yaptığı; liderlerin birkaç cümlelik bilgilerle milyonlarla etkileşim kurduğu yeni bir dünyadan bahsediyoruz. Buna "Sosyal Medya Diplomasisi" de diyebiliriz. Uluslararası algıları ve politikaları şekillendiren bu diplomasi türü, artık bir güç haline geldi. Liderler ve diplomatlar artık geleneksel kanalları aşarak, küresel kitlelerle sosyal medyadan ya da dijital kanallardan doğrudan iletişim kurmayı tercih ediyor. Bu kanallar aracısız, kapısız, bürokrasisiz ve engelsiz araçlar… Bakanlıklar vatandaşlarla sosyal medyadan etkileşim kuruyor, bilgi paylaşıyor, politikalarına kamu desteği sağlıyor.
Burada kritik konu; yanlış bilgilerin hemen yayılması ve dezenformasyon tehlikesi. Sosyal medya "Diplomatik Demokratikleşme" süreci başlatsa da aynı zamanda siber savaşlara da zemin hazırlıyor. Ülkeler, siber dünyadaki yetenekleri ile jeopolitik güç elde edebiliyor. Adeta dijital silahlanma yarışı var. Siber saldırılar hükümetleri kara kara düşündürürken, ekonomik altyapıyı, toplumsal dokuyu ve kişisel verileri tehdit ediyor. Bilgi, silah haline geliyor. Kamuoyu manipülasyona açık hale getiriliyor. Kritik sistemler yeni dünyanın savaşında risk altına giriyor.
Şimdi hükümetler, küresel diplomatik bağlantılarını ve dijital egemenliklerini korumak zorunda! Karada savunma sistemlerini geliştirirken, siber alanda da dijital savunma tekniklerine yatırım yapmak zorundalar. Sınırlarını ve ulusal çıkarlarını korurken, bir yandan da dijital proaktif stratejiler belirlemek zorundalar. Soğuk savaşlara ve siber savaşlara hazır olmak zorundalar. Siber faaliyetler için normlar ve düzenlemeler yapmak zorundalar ya da mevcut norm ya da düzenlemeleri dijital trendlere uyarlamak zorundalar.
Dijital evrende artık yeni savaşlar yaşanacak. Yapay zeka diplomatlarına rastlayacağız. Metaverse cephesinde sanal askerlerin savaşlarına tanık olacağız. Ülkelerin verileri korumak için dijital tanklar ürettiğine şahit olacağız. Uluslararası anlaşmaların dijital evrende imzalandığını göreceğiz. Sosyal medyada diplomasiye özel araçlar ya da uygulamalara tanıklık edeceğiz. Siber savaşların ortaya çıkardığı zorluklarla mücadele edemeyen ülkelerin dijital işgalini izleyeceğiz. Aslında bunların çoğu az çok yaşanıyor!
Uluslararası ilişkilerde dijital çağ yaşanırken, hükümetler dijital diplomasiyi ve sosyal medya diplomasisini bir fırsata dönüştürebilir. Siber savaşlar yerine ülkeler arası siber dostluklar kurulabilir. Küresel topluluğu ortak paydalarda buluşturan dijital bir evren inşa edilebilir. Dijital diplomasinin geleceğinde dijital cephelerin değil, dijital iş birliklerinin ve dijital hoşgörünün olmasını umuyorum!