Haberler

ABD ve İsrail İlişkilerinin Derinleşen Karmaşıklığı: Tarihsel Süreçler ve Uluslararası Dinamikler

Umut Güner

Umut Güner

Direktör / Berkeley Institute of Politics
31.05.2024 01:17

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İsrail arasındaki bağların kökeni oldukça karmaşık bir tarihsel sürecin tezahürüdür. Köklü bir geçmişe sahip olan iki toplum arasındaki ilişkiler en temelde belirli stratejiler etrafında şekillenen siyasi, ekonomik ve dini dinamikleri barındırır.

İsrail'i kuran elitler ve halk ile ABD toplumu arasındaki ilişkiler 18. yüzyıla kadar uzansa da asıl ilişkiler İsrail'in kuruluşu ile başlamıştır. İsrail devletinin kuruluş süreci ve ABD'nin bu süreçte etkin bir şekilde rol alması iki ülke arasındaki ilişkilerin temelini oluşturmuştur. Özellikle de II. Dünya Savaşı boyunca Yahudileri hedef alan soykırım (Holokost) trajedisi nedeniyle bir uluslararası kamuoyu oluşmuş ve önemli bir destek süreci başlamıştır. Bu dönemde ortaya atılan Yahudi Devleti kurulması fikri taraftar bulmuş, 1947 yılında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Filistin2in bölünmesi planı kabul edilerek 1948 yılında resmi olarak İsrail Devleti kurulmuştur. Devletin kuruluşu sonrası onu tanıyan ilk devletlerden biri ABD olmuştur.

İlerleyen yıllarda ABD'nin Ortadoğu stratejisi ve planları nedeniyle İsrail ile ABD arasında yakınlaşma giderek artmış ve müttefikliğe evirilmiştir. Nitekim İsrail bu dönemde Sovyetler Birliği'nin Ortadoğu'daki yayılmacılığına karşı ABD adına bir kalkan görevi görmüştür. Aynı şekilde İsrail'in bölgedeki çıkarları ve izlediği politika da ABD'nin çıkarları ile örtüşmüş ve yakınlaşma daha da artarak iki devlet ortak politikalar izlemeye ve ortak hareket etmeye başlamıştır.

İki ülke arasındaki yakınlaşmanın en temel sebeplerinden bir diğeri ise ABD'deki Yahudi lobisinin varlığıdır. Amerikan siyasetinde güçlü bir nüfuza sahip olan Yahudi topluluğu iki ülke arasındaki bağların güçlenmesi ve yakınlaşmanın müttefiklik seviyesine gelmesine katkıda bulunmuştur. Lobicilik faaliyetleri çerçevesinde iki ülke sadece siyasi değil askeri, ekonomik ve sosyal olarak da ilişkilerini güçlendirmiştir.

ABD'nin İsrail'in kuruluş sürecinden itibaren yapmış olduğu askeri ve ekonomik yardımlar bu ilişkide önemli bir yer tutar. ABD tarafından İsrail'e her yıl milyarlarca dolarlık yardım yapılmaktadır. Bu yardımlar en temelde İsrail'in savunma kabiliyetini arttırmak ve bölgede önemli bir nüfuz oluşturmaya devam etmesine yöneliktir. Aynı zamanda bu yardımlar İsrail'in kalkınması ve ekonomisinin güçlenmesine doğrudan katkıda bulunmaktadır.

İki ülke arasında başlayan siyasi yakınlaşma zamanla dini ve kültürel bağların oluşmasına ve gelişmesine de olanak tanımıştır. Özellikle ABD içerisindeki ideolojik olarak Yahudi ve dini olarak Musevi nüfusunun artması ve lobi faaliyetleri kültürel olarak iki ülkenin birlik ve beraberlik bağlarını tesis etmesini sağlamıştır. Oluşan duygusal bağ iki halkı birbirine daha da yakınlaştırmış ve sadece devletler değil toplumlarda ortak paydada buluşmuştur.

Sonuç olarak ifade etmek gerekirse, strateji temelinde kurulan yakın ilişkiler zamanla siyasi, ekonomik, askeri, dini ve kültürel olarak da iki ülkenin müttefiklik ilişkisi çerçevesinde şekillenmiştir. İki ülke arasında kurulan tarihsel bağlar, yukarıda ifade ettiğimiz bütün dinamiklere bağlı olarak kararlılıkla sürdürülmektedir. Nitekim son olarak İsrail ile Hamas arasında başlayan savaş ABD ile İsrail arasındaki yakınlaşması daha da ileri bir boyuta taşımıştır.

title