Lgs ve tercihler

"Maarifin önemini anlatmak güneşe kaside yazmak gibidir"

Türk düşün hayatının en önemli isimlerinden biri olan Namık Kemalin yukarıdaki sözü dün olduğu gibi bugünde, yarında hep güncelliğini koruyacak. Genel seçimler, Kurban bayramı, yılın ikinci yarısının enflasyona uzun zamandır yenildiği için güncellenen yeni maaş zamları ve fiyatlar derken eğitim gündemi yine muhataplarının en önemli sorunu olarak ortada durmaktadır. Hanelerinde okul çağında evlatları olan tüm ebeveynler temmuz ayının kavurucu sıcağında önce Liselere yerleşme konusunu, önümüzdeki ay ise üniversiteye yerleşme hususunu çözmek için terleyecekler. Bu hafta LGS tercihleri daha sonra da YKS tercihleri için yapacağımız programlarla veli ve öğrencilerimize rehberlik etmeye çalışacağız.

Milli Eğitim Bakanlığının ve yönetim kadrosunun önemli oranda geçen haftalarda şekillenmesinden sonra, bizzat Bakanın eğitimin asli ve ilk unsuru olan öğretmenler üzerinden pozitif bir başlangıç yapması kuşkusuz önemli ve takdiri hak ediyor. Umut edelim ki bu iyi başlangıç niteliksel açıdan derinlemesine devam edip eğitim öğretim yılının başında öğretmenler, öğrenciler, müfredat ve diğer tüm unsurları ile ete kemiğe bürünmüş olsun.

Ortaöğretimin 2.önemli ayağı olan liselere geçiş için yaklaşık 1 milyon öğrenci için şu an tercih dönemindeyiz. Öğrenciler ve aileleri, eğitimciler ile birlikte daha iyi bir okul tercihi için yoğun bir çabanın içindeler. 3 Temmuzda başlayan tercih dönemi 19 Temmuz 2023'te sona erecek ve ağustos ortalarına kadar 1.ve 2. Nakil dönemleri ile süreç tamamlanacaktır. Bu yıl 204 bin kontenjana ulaşan merkezi sınavla olan okullarımız için kıyasıya bir yarış her zamanki gibi devam edecek. 562 Türkiye birincisinin çıktığı 2023'te, kıran kırana mücadelenin gerçekleştiği ilk yüzdelik dilimlerde öğrencilerin istedikleri okullar yerleşmesi dahi oldukça zor. Deprem dolayısı ile 8. sınıfların 2. Dönem müfredatının sorulmaması ve son dönemlerin en kolay matematik ve fen testlerinin varlığı ile toplam başarı yükselmiş görünse de aslında bir seçme sınavı olması dolayısı ile herkesin arzu ettiği ilk sıralardaki devlet ve özel okullara yerleşmek yine oldukça zahmetli olacaktır.

Aslında tam da burada 1 milyonu aşan bu çocuklarımız ve genel anlamda eğitim sistemimizi düzeltme adına bu sınavın içeriği ve etkisini daha sağlıklı olarak dizayn etmeye ihtiyacımız var. Sınırlı sayıda kontenjanı olan okullarımızın niteliği ve geleceği için,öğrencilerin ortaokul sürecinin doğru işlemesi için, 6. ve 7. sınıfta 2 ayrı merkezi sınav yapılmalı ve belirlenmiş olan taban puanı geçemeyen öğrencilerin 8. sınıftaki LGS sınavına katılamaması öngörülmelidir. Bu öneri sürekli kontenjan arttırma baskısı dolayısıyla yakın gelecekte merkezi sınavla öğrenci alan okulları düz lise kıvamına getirmekten koruyacağı gibi ortaokul düzeyinde ki öğrencileri okul dışı kurs, etüt benzeri yerlere harcanan zaman ve paradan kurtaracak, psikolojik olarak eğitim süreçleri rahatlayacağı gibi spor, müzik, görsel sanatlar gibi alanlara yönelimde ciddi oranda artış sağlanacaktır.

Son yıllarda sayıları artmış olan ve kontenjanları 10 milyona yaklaşan yükseköğretim kurumları dolayısıyla üniversiteye yerleşmenin çok kolay hale geldiği dikkate alındığında bunun lise kademesini etkilememesi düşünülmemelidir. Son yıllarda açık lise uygulaması ile örgün eğitimin dışına çıkan 2 milyona yaklaşan öğrenci sayısını bu etki ile birlikte değerlendirmek gerekir. Son sınıflarda uzun süredir devam konusunda mevcut olan esnekliğin pandemi sonrası tamamen artması ise diğer büyük problemlerin başında gelmektedir. Bu yüzden öğrencilerin en verimli ve etkin dönemi olan lise eğitimine ciddi eğilmenin tam zamanı olduğunu düşünüyorum. Böyle bir çalışma yine son dönemlerde az da olsa bölgesel anlamda ilerleme kaydeden mesleki teknik liselerimizi de bir bütün halinde ayağa kaldırmanın başlangıcı da olabilir. Ara elamanın, teknik elemanın gerçekten çok büyük bir ihtiyaç olduğu ülkemizde bu çalışma sanayiye ve üretime dolayısı ile memlekete çok büyük fayda sağlayacaktır.

08.07.2023