Şifalı Sorular Yazı Dizisi: Aşk Geçmedi, Alışkanlığa Gömüldü

Yasemin Gazanker

Soru:
Merhaba ben Pelin. Sorum şu: Evlilikte uzun yılları tamamlamış insanlar genellikle duygusal olarak çok kopuk bir ilişki içinde oluyorlar. Bu kopukluğun sebepleri ve çözümü nedir?
Cevap:
"Yıllar geçti ama biz birbirimize ne kadar yakınız?"
Kelebeğim, evlilikte yıllar geçtikçe, aşkın yerini alışkanlık, heyecanın yerini görev, sohbetin yerini sessizlik alabiliyor.
Bir zamanlar göz göze geldiğinde kalbi çarpan iki insan, bir bakmışsın, aynı odada saatlerce konuşmadan oturuyor.
İçten içe kırgın, yorgun, ama çoğu zaman bunun adını bile koyamıyor.
Çünkü o kopukluk, yüksek sesle gelmiyor. Sessizce büyüyor.
Duygusal kopukluk nedir biliyor musun?
İki insanın birbiriyle konuşurken kalplerinin konuşmaması…
Dokunurken hissetmemesi…
Birlikteyken yalnız hissetmeleri…
Zamanla çiftler birbirini duymamaya başlıyor. Kendi yorgunluğunu anlatmak için çırpınan kalpler, karşısındakinin de yorulduğunu göremiyor. Ve zannediliyor ki sorun yok, çünkü kavga yok.
Ama kelebeğim, sessizlik bazen en büyük fırtınadan daha yıpratıcıdır.
Peki bu kopukluk neden olur?
1. Duyguların bastırılması:
Yıllar içinde insanlar kırıldığını belli etmemeye çalışıyor. "Boş ver, üzülmesin." diye susuyor. Ama duygular konuşulmazsa, kalpler birbirinden uzaklaşır.
2. Merakın kaybolması:
İlk yıllarda birbirini tanımak için sabırsızlanan insanlar, bir süre sonra "Ben onu zaten biliyorum." diyor. Oysa insan her gün değişir. Ve her gün yeniden tanınmak ister.
3. Teşekkürün, takdirin, hayranlığın azalması:
Eskiden bir çaba görünce "İyi ki varsın." diyen dil, zamanla susuyor. Ama kalp hâlâ duymak istiyor.
"Benim farkım senin gözünde hâlâ önemli mi?" diye soruyor sessizce…
4. Paylaşım eksikliği:
Gün içinde yaşananları birbirine anlatmamak, duyguları paylaşmamak, ortak hedeflerin kaybolması…
İki kişi iki ayrı yöne yürüyünce, aralarındaki bağ da kopmaya başlıyor.
Peki çözüm var mı? Elbette. Ama emek istiyor.
1. Niyet:
Önce bu kopukluğu kabul etmek gerek. "Biz bir şeyleri kaçırıyoruz." diyebilmek büyük cesarettir.
2. İletişim:
Ama mekanik bir konuşmadan bahsetmiyorum.
Kalpten konuşmak… "Ben seni hâlâ merak ediyorum." demek.
Suskunluğu bozmak. Küçük cümlelerle bile olsa, kalbe temas etmek.
3. Temas:
Bazen bir dokunuş, bir sarılma, bir göz göze geliş…
Her şeyi baştan başlatabilir.
Çünkü beden, kalbin konuşma dilidir.
4. Ortak hayaller:
Birlikte plan yapmak. Ufak da olsa bir hedef belirlemek.
Gelecek hayalinin içinde birbirine yer açmak.
5. İçsel yenilenme:
Kelebeğim, bazen çözüm önce kendini onarmaktan geçer.
Eşine uzanacak o sevgi dolu eli, önce kendi içindeki şefkatle beslemelisin.
Unutma:
Evlilikte uzun yıllar yaşamak değil, yılları yaşatmak önemlidir.
Ve duygusal bağ, kendiliğinden oluşmaz.
İlgi ister. Emek ister. Niyet ister.
Her sabah yeniden "Ben seninle olmak istiyorum." demek ister.
Kelebeğim, şimdi sana bir soru:
Senin evliliğinde yıllar mı konuşuyor, duygular mı?
Yıllar geçtikçe birbirinize daha da yaklaşabildiniz mi, yoksa göz göze gelmeden geçen günlere mi bırakıyorsunuz aşkı?
Kalbinde bir şeyler kıpırdadıysa, sosyal medyadan (kelebekkadinlar) yaz bize.
Senin yaşadığın, başka bir kadına ilham olabilir.
Unutma, bazen bir cümle başka bir yüreğin aynası olur.
Sevgiyle,
Farkında ol, farklı ol!
Yasemin Gazanker
www.yasemingazanker.com