Haberler

Nobel Barış Ödülü’ne aday Avukat Serkan Bayram diyor ki: Ya ölecektim ya başaracaktım!

Yeşim Mutlu

Yeşim Mutlu

Fotoğrafçı Influencer Dijital İçerik Üreticisi
03.10.2024 05:16

Buğday Tanesi filmi, Buğday Tanesi Milyonların Hikayesi kitabı, BM Barış Elçisi, Ak Parti İstanbul Milletvekili, EES Avrupa Ekonomi Senatörü Avukat Serkan Bayram ile ofisinde bir araya geliyoruz. Engelli haklarına yönelik mücadelesi ve engelsiz bir dünya için yaptığı çalışmalar nedeniyle Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilen Avukat Serkan Bayram'ı size nasıl anlatacağımı çok düşündüm. Okuyacağınız satırlar sohbetimizden geriye kalanların çok kısa yansıması.

Serkan Bey, 20 yıl boyunca kendi ofisinden avukatlık yapıyor, 10.000 den fazla vekalet almış, aile hakimine bilirkişilik yapmış. "500'den fazla boşanma davasına bakmışımdır. Yapmadığım iş kalmadı" diyerek gülerken "Size ne ikram edeyim" diye soruyor. Sayısız seçenek arasında Türk kahvesini seçiyoruz. Yaşam hikayesinin anlatıldığı "Buğday Tanesi" filmini izlediniz mi? diye soruyor. Daha sonra izleyeceğimi belgeselin sohbetimizi etkilemesini istemediğimi söylüyorum. Filmde ve Instagram hesabında telefon numarasının yer aldığını söylüyor. "Başınız derde düşerse" Arayın diyor, gülüşüyoruz.

Ses kaydı için tuşa basıyorum. Av. Serkan Bayram'ın mücadele, umut ve engelleri aşan hikayesini kendi cümleleriyle dinliyorum.

Engelliler için verdiğiniz mücadeleyle Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildiniz. Heyecanlı mısınız? Neler hissediyorsunuz?

Heyecanlıyım tabii. Nobel Barış Ödülü adayıyım. Bir parmak 50 yıllık hayat.

Sene 1974, Erzincan Refahiye ilçesi bir dağ köyünde dünyaya geliyorum. Kıbrıs Barış Harekatı'nda. 1 yaşındayken annem buğday biçmek için tarlaya gidiyor, beni de yanında götürüyor. Gölgede kalayım diye beni ağaç altına bırakıyor. Tarla tutuşuyor beşiğimde ben tutuşuyorum. Eşek sırtında Refahiye ilçesine hastaneye götürülüyorum. 40 gün yoğun bakımda yaşam savaşı veriyorum. 41.gün yaşama yeniden başlıyorum. Yangın sonrası ağır yanıklarla yaşamak bana da büyük sınav oluyor.

Gençlik yıllarım çok zor geçti. Beşiktaş'ta büyüdüm sonraki yıllarda. 18 yaşına kadar ellerim cebimde dolaşırdım. İETT otobüslerinde tekli koltuklarda oturmayı her yerde kenarda olmayı tercih ederdim. Mahalle baskısı, sorgu beni çok yordu. Ya ölecektim ya ayakta duracaktım.

"Hayatım boyunca yaşadıklarımı başkalarının yaşamaması için mücadele vermeye devam edeceğim."

Engelinizi gerekçe gösteren kanun maddesi yüzünden hayali olan hâkimliğe veda ettiniz. Hayata küsmeyip, mücadele ederek milletvekili oldunuz. Size engel olan kanun maddesini de kaldırttınız. Engelli bireylere ilham oluyorsunuz. Bu süreç sizin için nasıldı?

1996'da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdim. 97 yılında hakim savcılık sınavına girdim. Marmara'da yüksek lisansa başladım. Yazılı sınavda 84 puan aldım ama mülakatta beni engelimden dolayı elediler. Akranlarım geçerken bu bu yüzden elenmek çok zoruma gitti. Bende yapacak bir şey yok dedim gittim Kadıköy'de büromu açtım. 20 yıl avukatlık yaptım. STK'larda çok boyutlu koşturdum. Çok sevilen bir insandım.

2000 yılında siyasete girdim. AK Parti ile beraber her kademede görev yaptım. 2015 yılında memleketim Erzincan'dan 41 yaşında vekil seçildim. 40 gün yoğun bakımda kalıp 41.gün düştüğüm şehrimden kalkarak 41 yaşında dünyaya, insanlara hizmet etmeyi Allah nasip etti. Sorumluluğumun büyük olduğunu düşünüyorum.

2022 yılında Cumhurbaşkanımızın desteği ve diğer bütün partilerin oy birliği ile engellilerin hâkim olmasını engelleyen maddeyi ortadan kaldırdık. Artık engelli kardeşlerimiz hâkim, savcı olabiliyor.

2023'de İstanbul vekili olup mazbatamı vereceğim gün hakimlik sonuçları açıklandı. Engelliler hakim oldu. O gün benim için vekillikten öte engelli kardeşlerinin hakim olması en büyük mutluluğumdu. Ben yaşadım, benden sonraki engelli bireyler yaşamasın istedim. Son 15 gün içinde de iki gözü görmeyen kardeşim engelli hakim oldu.

Amacım engelsiz bir dünya ve Türkiye için çalışmak. Engelli kaymakamız olsun, engelli valimiz, büyükelçimiz, bakan bakanlık olsun, kimse engelinden dolayı geri kalmasın.

Dünyanın her yerinden Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildiniz. Bunu bekliyor muydunuz?

Umut olmaya, ışık olmaya çalışıyorum. İnsanlığın buna ihtiyacı var. 15 Ekim'de Cenevre'de konuşmacıyım. Daha önce de BM'de konuşma yapmıştım. İlk konuşmamda şunu önerdim. BM bünyesinde çocuk hakları, kadın hakları var, engelli hakları yok. Bu birim kurulsun, Türkiye'de, İstanbul'da kuralım, bina benden dedim. Bir alkış koptu. Çin, Yunanistan, Meksika herkes destekledi.

Birleşmiş Milletler Barış Elçisi ve Avrupa Parlementosu Ekonomi Senatörüyüm. İki ay önce Vatikan'da Papa Franciscus ile görüştüm. Vatikan temsilcisi tarafından da Nobel'e aday gösterildim. Dünyanın birçok yeri, üniversiteler, kurumlar tarafından Nobel Barış Ödülü adayı gösterildim.

Fatih Altaylı ile gerçekleştirdiğiniz programda "Rabbim yazdı, ben oynadım." demiştiniz. Buğday Tanesi filmiyle birlikte umutlar yeşeriyor diyebilir miyiz? Yoksa tohumlar saçılmaya mı başladı?

Buğday Tanesi filmi sonrası dünyanın farklı ülkelerindeydim. Londra'da İngiltere Parlamentosu, Avrupa Konseyi Avrupa Parlamentosu'nda konuştum. Birçok üniversiteden "Fahri Doktora" ünvanı aldım. Hafta sonunda film gösterimi için Makedonya'daydım. Önümüzdeki hafta Norveç Kraliyetiyle görüşeceğim. Dünyanın birçok ülkesinde üniversitelerinden davet var. Hepsine hikayemi anlatacağım. İnanıyorum, birlikte başaracağız.

Tayvan Hükümeti Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Ortez Protez merkezinde kullanılmak üzere 5 Milyon Dolar bağışladı. Yardımın gerçekleşmesine aracılık etmem sebebiyle Tayvan Devlet Başkanı davet ederek devlet nişanı vereceklerini iletti. Cumhurbaşkanımız geçen gün "ilk ödülü ben vereceğim" dedi.

Şimdi de gördüğünüz gibi gördüğünüz Buğday Filmi ödüller alıyor. Geçtiğimiz günlerde Kocaeli'nde Buğday Tanesi Engelsiz Yaşam Köyü açtık. Dünyanın her yerindeyiz, ülkemdeyiz, gitmediğim yer kalmadı. Sinemalardayız, Netflix'teyiz, Türk Hava Yolları'ndayız, YHT'deyiz, MEB Eba'dayız. Üniversitelerdeyiz, yaklaşık 40 milyona yakın izleyici oldu Türkiye'de. Yani rekor üzerine rekor kırıyoruz.

Hollanda'da, Amsterdam'da, Frankfurt'ta, Stuttgart'ta, Bosna Hersek'te, Viyana'da, Budapeşte'de dünyanın her yerinde konuşma yaptım. NTV ve TRT World'ile birlikte 49 Afrika ülkesinde programa başlayacağız. 6 Şubat depreminden sonra gezici tırlarla 11 ilde filmi gösterdik. Umut olmak için, tutunmak için her yere koştuk, illere gittik, ilçelere gittik, festivallere gittik. Çok talep var okullarda, üniversiteler yurt dışından ve aynı zamanda milletvekiliyim. Asli görevimdir. Her yere yetişmeye çalışıyorum. İnşallah engelliye umut, engelli olmayana empati, motivasyon olalım.

Mottonuz "Yere düştüğünüzde değil vazgeçtiğinizde kaybedersiniz."

Ellerimizi tutamadığımızı kalbimizle tutuyoruz ve hiçbir zaman bırakmıyoruz. Buğday tanesi bir tanesi milyonların sesi, milyonların hikayesi. Şimdi bütün dünyada milyarların sesi, milyarların hikayesi. Bahtı açık olsun, insanlara umut olsun.

Biz yaşadık, bundan sonrakiler yaşamasın. Dünya zor bir dünya. Doğa, tabiat zaten yapacağını yapıyor. Pandemisiyle, depremiyle, afetiyle nice canlarımızı bizden alıyor. Nicelerini engelli bırakıyor. Bari biz insanlar birbirimizi öldürmeyelim, engelli bırakmayalım. Çocuklarımız ölmesin, kadınlarımız ölmesin, hayvanlarımız ölmesin, insanlar ölmesin, barış içinde bir dünya istiyoruz. Savaş istemiyoruz, engelsiz bir dünya ve engelsiz bir Türkiye için hep beraber çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz.

Ülkemde engelliler için bakanlık, inşallah kuracağız. Dünyada da BM bünyesinde, bütün dünyada engelli hakları birimi oluşturmuş olacağız. Bunları birlikte başaracağız.

İnşallah.

Kalben inanın Yeşim Hanım, bu bir devrimdir. Yıllar sonra geri dönüp baktığımızda bu devrimi hep beraber gerçekleştirmiş olacağız.

Buğday Tanesi filminin devamı gelecek mi?

Buğday Tanesi 2 için hayalim ülkemde engelli vali, büyükelçi, bakan olsun, onların anılarıyla birlikte olması. Birçok dizi teklifi vardı. Hepsini beklemeye aldım. İkinci filmi, Hollywood ile beraber yaparak insan hakları açısından ülkemin geldiği yeri göstermek istiyorum dünyaya. Bunu da birlikte başaracağız.

İnanıyorum Serkan Bey başaracaksınız. "Ya ölecektim, ya başaracaktım." dediniz. Türkiye'de doğmasaydınız aynı şeyleri yaşayacağınıza inanıyor musunuz? Yoksa coğrafyamızdan dolayı mı diyorsunuz?

Coğrafya kaderdir. Buğday Tanesi filminde de göreceksiniz. (İzlemeniz için burada açıklamayalım) Dinimizde peygamberimiz 1400 yıl önce Medine'ye görme engelli bir sahabeyi yerine vekil bırakıyor vali atıyor. Medeniyetimizde var. Bazen milletvekili arkadaşlara takılıyorum. Kardeşim peygamberin sünneti diyorsunuz bu konuda (engelliler) biraz geç kalıyorsunuz.

Sizinle aynı fikirdeyim Serkan Bey. Engel bir parametre değildir. Sınır asla tanımaz

Demek ki boşuna yanmamışız bu mücadeleyi yapmak için.

Amacım engelsiz bir dünya ve Türkiye için çalışmak.

Engelsiz bir yaşamın Türkiye'nin meselesi olması gerektiğini düşünüyorum. Siz hikayenizle herkesi birleştiren dünya insanısınız.Nobel Barış Ödülü ile de inşallah taçlandıracaksınız. Neler söylemek istersiniz?

Engelliler ve insanlık için barışı sağlamak istiyorum. Çünkü insanlar savaşıyor ya ölüyor ya engelli kalıyor. Barışı unuttuk.

Ne güzel söylediniz. Güçlü bir adaysınız, alacağız değil mi? Ben öyle hissediyorum.

Çok güçlüyüz inşallah.

Vatikan'ın da sizi desteklemesi çok güçlü olduğunuzu göstermez mi?

Tabii ki, Vatikan, Avrupa Parlamentosu, Katolikler çok ciddi bir anlatım ve destek var. Hikaye güçlü, mücadele güçlü. Hollywood'da bu film Türk siyasetçi ve sinema tarihinde bir ilktir. İlk defa bir siyasetçinin filmidir. Siyasetçilerin yaşarken kıymeti bilinmez. Ölünce kıymetli olur, belgeseli olur. Buğday Tanesi bu manada ilk filmdir. Birçok kanal var günümüzde. Yakında Moskova'da program yapacağız. Putin'de gelirse şaşırmayın.

Davet edilirsek biz de geliriz. (gülüşmeler) Dünya üstü şu anda yaptığınız iş. Her şeyi bir kenara bırakın insanlık adına tarihe geçecek çalışmalara imza atıyorsunuz Türkiye tarihine zaten geçtiniz.

Bunlar devrimdir, yeniliktir. Buğday tanesi evrensel bir projedir. Bir filmden ötesidir.

Buğday Tanesi Vakfı'nı kurdunuz kısa süre önce. Bu vakfı kurma amacınız nedir?

Engelli bireylerin yurt içi ve yurt dışı yaşam kalitesini artırmak, eğitim ve istihdam fırsatları sunmak ve toplumsal farkındalığı artırmak öncelikli amacımızdır. Bu yolculuk kutsal bir yolculuk. Şu anda 180 ülkede örgütlenmeye başlıyoruz. Önce dünya sonra Türkiye.

Kişisel olarak, Serkan Bey olarak net bir isteğiniz var mı?

Aileme vasiyetimdir. Ölüyken de diriyken de ismimin hiçbir yere konmaması, Serkan Bayram ismi yok. Mücadeleyi, umudu, engelliliği temsil eden Buğday Tanesi var. Engellilerin umudu, engelli olmayanların empati motivasyonu. İnşallah başaracağız.

Buğday berekettir, doğadır. Bir buğdaydan tarla olur. Bir sohbetten çok fazlasıydı sizi tanımak benim için. Çok teşekkür ederim Serkan Bey.

Filmin türküsünü dinleyerek bitirelim sohbetimizi Yeşim Hanım…

Hadi dinleyelim birlikte.

.....

Bekle kar altında kalan buğday tanesi

Yine onun sularıyla yeşereceksin

Gözyaşların çare değil ağlama büyü

Başını dik tutabilirsen boy vereceksin….

Yeşim Mutlu

title