Haberler

AK Parti'nin 23 Yıllık Yolculuğu

Zeynep Alkış

Zeynep Alkış

14.08.2024 10:11

Türkiye siyasi tarihine damgasını vuran Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), kuruluşunun 23. yılını geride bırakıyor. 14 Ağustos 2001'de kurulan parti, Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yola çıkarak, Türkiye siyasetinde büyük bir dönüşüm gerçekleştirdi. 2002 yılında başlayan iktidar yolculuğu, aradan geçen yıllar boyunca inişler ve çıkışlarla dolu bir serüvene dönüştü. Bu yazıda, AK Parti'nin 23 yıllık serüvenini ana hatlarıyla ele alarak, partinin Türkiye siyasetindeki yerini ve etkisini değerlendireceğiz.

Kuruluş ve İktidara Geliş (2001-2002)

AK Parti'nin kuruluşu, Türkiye'nin siyasi tarihindeki bir dönüm noktasıdır. 1990'lı yılların koalisyon hükümetlerinin zayıflıkları ve ekonomik krizler, yeni bir siyasi hareketin doğuşunu kaçınılmaz kılmıştı. Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları, Refah Partisi'nin kapanmasının ardından "muhafazakâr demokrat" bir çizgi izleyen AK Parti'yi kurdular. Parti, halkın değişim arzusunu arkasına alarak 2002 genel seçimlerinde büyük bir zafer kazandı ve tek başına iktidara geldi. AK Parti, bu dönemde siyasi istikrarı yeniden sağlama ve ekonomiyi toparlama vaadiyle seçmenlerin güvenini kazandı.

2002-2010: Reformlar ve Güç Konsolidasyonu

2002-2010 yılları arasında AK Parti, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi yapısında köklü reformlar gerçekleştirdi. AB üyelik sürecini hızlandıran reformlar, insan hakları ve özgürlükler alanında yapılan düzenlemeler ve ekonomide sağlanan büyüme, partinin popülaritesini artırdı. 2007 yılında yapılan genel seçimlerde de büyük bir başarı elde eden AK Parti, bu dönemde anayasa değişikliği ve yargı reformları gibi adımlarla güç konsolidasyonunu sürdürdü.

Bu dönemdeki en önemli kırılma noktalarından biri, 2008 yılında AK Parti'ye karşı açılan kapatma davası oldu. Anayasa Mahkemesi'nin parti kapatılmasına karşı karar vermesi, AK Parti'nin siyasi arenadaki gücünü daha da pekiştirdi.

2010-2016: İç ve Dış Politikada Zorluklar

2010 referandumu ile yargıdaki etkisini artıran AK Parti, bu dönemde hem iç hem de dış politikada ciddi zorluklarla karşılaştı. 2013 yılında Gezi Parkı protestoları ve ardından gelen 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları, partinin iç siyasetteki imajını zedeledi. Aynı zamanda, Arap Baharı ile başlayan süreç, Türkiye'nin Ortadoğu politikalarında ciddi sorunlar yaşamasına neden oldu.

2015 yılında yapılan iki genel seçim, AK Parti'nin tek başına iktidarını koruma çabasıyla geçti. Haziran 2015 seçimlerinde tek başına iktidar olamayan AK Parti, Kasım ayında tekrarlanan seçimlerde yeniden tek başına iktidara geldi. Ancak bu dönemdeki terör olayları, ekonomik sıkıntılar ve dış politikadaki gerilimler, AK Parti'nin üzerinde ciddi baskılar oluşturdu.

2016-2023: Darbe Girişimi, Başkanlık Sistemi ve Ekonomik Zorluklar

15 Temmuz 2016'da yaşanan darbe girişimi, AK Parti için hem bir tehdit hem de bir dönüm noktası oldu. Darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ve gerçekleştirilen tasfiyeler, partinin devlet üzerindeki etkisini artırdı. 2017 yılında yapılan referandumla Türkiye parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçti ve Recep Tayyip Erdoğan, ilk başkan olarak göreve başladı.

Bu dönemde Türkiye, ekonomik zorluklarla karşı karşıya kaldı. Yükselen enflasyon, işsizlik ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, AK Parti'nin popülaritesini olumsuz etkiledi. Ancak parti, sosyal yardımlar ve altyapı projeleri ile tabanını korumayı başardı.

2023-2024 Sonrası: Yeni Dönem ve Gelecek Beklentileri

2023 Genel seçimleri, AK Parti için büyük bir sınav niteliğindeydi. Erdoğan'ın yeniden başkan seçildiği bu seçimlerde, parti uzun yıllardır iktidarda olmanın getirdiği yıpranmışlıkla mücadele etti.

Seçim, bir araya gelmezlerin ittifakı şeklinde geçti. 31 Mart yerel seçimleri Ak partinin sarsılmaz galibiyetini ikinci sıraya düşürdü.

AK Parti'nin 23 yıllık hikâyesi, Türkiye siyasetinde büyük bir değişimin sembolüdür. Bu süreçte, partinin gerçekleştirdiği reformlar, karşılaştığı zorluklar ve elde ettiği başarılar, Türkiye'nin yakın tarihine damga vurmuştur. Ancak partinin geleceği, iç ve dış politikadaki gelişmelere, ekonomide atılacak adımlara ve halkın taleplerine vereceği yanıtlarla şekillenecek.

Türkiye'nin geleceği açısından önemli bir yeniden inşa sürecini zorunlu kılmaktadır. Reformlardan, demokratikleşme adımlarına, kadar geniş bir yelpazede köklü değişiklikler yapılması gerekmektedir. AK Parti'nin, bu süreci nasıl yöneteceği ve ülkenin geleceğine dair ne tür adımlar atacağı hem partinin hem de Türkiye'nin geleceği açısından belirleyici olacaktır.

title