Haberler

Kamala Harris: ABD'nin Yeni Başkanı Olabilir Mi?

Zeynep Alkış

Zeynep Alkış

24.07.2024 10:17

Amerika Birleşik Devletleri'nin ilk kadın ve ilk siyahi başkan yardımcısı Kamala Harris, tarih yazmaya devam ediyor. Joe Biden'ın başkanlığında önemli görevler üstlenen Harris, son dönemde artan popülaritesi ve siyasi tecrübesiyle gelecekte başkanlık koltuğuna oturabilir mi sorusunu akıllara getiriyor.

Kamala Harris'in kariyeri ve siyasi tecrübesi bu yarışta onun en büyük avantajı…

Kamala Harris, kariyerine Kaliforniya'da avukat olarak başladı ve kısa sürede eyaletin başsavcılığına yükseldi. 2017 yılında ABD Senatosu'na seçilen Harris, burada özellikle adalet reformu ve insan hakları konularında aktif bir rol oynadı. Bu tecrübe, onun politik arenada daha etkin ve bilgili olmasını sağlıyor. 2020 başkanlık seçimlerinde Joe Biden'ın başkan yardımcısı adayı olarak sahneye çıktı ve seçimleri kazanmalarının ardından ABD'nin ilk kadın, ilk siyahi ve ilk Asya kökenli başkan yardımcısı oldu.

Harris'in başkan yardımcısı olarak performansı, onun gelecekteki başkanlık ihtimalini değerlendirirken göz önünde bulundurulması gereken en önemli faktörlerden biri. Harris, Biden yönetiminde göç politikaları, Covid-19 ile mücadele ve sosyal adalet reformları gibi konularda öne çıktı. Ancak, bu süreçte karşılaştığı zorluklar ve eleştiriler de oldu. Özellikle göç krizi ve sınır güvenliği konusundaki politikaları, kamuoyunda tartışmalara yol açtı. Onun popülaritesini olumsuz etkileyebilir.

ABD'deki derin siyasi kutuplaşma, herhangi bir adayın geniş bir koalisyon oluşturmasını zorlaştırıyor. Harris'in politikaları, bazı muhafazakar seçmenler arasında tepki yaratabilir.

Harris'in başkanlık için en büyük avantajlarından biri, geniş bir seçmen kitlesine hitap edebilmesi. Çeşitli etnik gruplar ve kadın seçmenler arasında güçlü bir desteği var. Kamala Harris, kadınlar, Afro-Amerikanlar, Asya kökenli Amerikalılar ve diğer azınlık gruplarından geniş bir destek alıyor. Bu geniş taban, Demokrat Parti'nin çekirdek seçmen kitlesi açısından büyük bir destek.

Harris, etkili bir konuşmacı ve tartışmalarda kendini iyi ifade edebilen bir siyasetçi. Bu yetenek, seçim kampanyalarında en önemli kozu görülüyor.

Ancak, Harris'in karşılaşabileceği zorluklar da mevcut. ABD'deki kutuplaşmış siyasi ortam, herhangi bir adayın geniş bir koalisyon oluşturmasını zorlaştırıyor. Ayrıca, Harris'in bazı politikalarının hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler tarafından eleştirilmesi, onun potansiyel başkanlık kampanyasında karşılaşacağı engeller arasında yer alıyor.

Kamala Harris'in ABD başkanı olma ihtimali hem onun bireysel performansına hem de ülkenin siyasi dinamiklerine bağlı. Eğer Harris, başkan adayı olarak güçlü bir liderlik sergileyebilir ve kamuoyunun desteğini artırabilirse, 5 Kasım 2024 seçimlerinde başkanlık koltuğuna oturması muhtemel aday olarak görünüyor..

Ancak, Amerikan siyasetinin karmaşıklığı ve sürekli değişen dinamikleri göz önüne alındığında, bu yolun kolay olmayacağı da bir gerçek.

Kamala Harris, ABD'nin ilk kadın, ilk siyahi ve ilk Asya kökenli başkan yardımcısı olarak dünya siyasetine damgasını vurdu. Gelecekte başkan olma ihtimali üzerine yapılan tartışmalar, onun dış politikada nasıl bir yol izleyeceği konusunda da merak uyandırıyor. Türkiye'ye yönelik politikaları ve Yahudi lobilerinin desteği de bu bağlamda önemli konular arasında yer alıyor.

Harris'in, Türkiye'nin NATO içindeki rolünü ve ABD'nin Orta Doğu'daki çıkarlarını göz önünde bulundurarak, güvenlik ve savunma işbirliğini sürdürmesi olası. Ancak, S-400 gibi savunma sistemleri ve bölgesel politikalar gibi tartışmalı konular, ikili ilişkilerde gerginlik yaratabilir.

Ekonomik işbirliğini geliştirmeye yönelik adımlar atabilir. ABD-Türkiye arasındaki ticaret hacminin artırılması, yatırım ve enerji işbirliklerinin genişletilmesi, potansiyel işbirliği alanları arasında sayılabilir.

Kamala Harris, Yahudi toplumu ve lobileriyle olumlu ilişkiler geliştirmiş bir siyasetçi olarak biliniyor. Harris'in Senato'daki görevi sırasında ve başkan yardımcısı olarak Yahudi toplumu ile güçlü bağlar kurduğu gözlemlenmiştir. Harris'in kocası Doug Emhoff, Yahudi kökenli olup bu bağları daha da pekiştiren bir faktör olmuştur.

Yahudi lobilerinin desteği, ABD'deki seçim kampanyalarında önemli bir rol oynar. Harris, İsrail'in güvenliği ve ABD-İsrail ilişkilerinin güçlendirilmesi konularında destekleyici bir tutum sergilemiştir. Bu nedenle, Yahudi lobilerinin Harris'e genel olarak olumlu bakış açısına sahip olduğu söylenebilir.

Yahudi lobilerinin desteği ise, Harris'in ABD iç politikasında ve seçim kampanyalarında önemli bir avantaj sağlayacaktır. Bu bağlamda, Harris'in başkanlık dönemi hem Türkiye hem de ABD için kritik gelişmelere sahne olabilir.

title