Renklerin Senfonisi Sergisi: Şarkıdan İlhamla, “Bir Kızıl Goncaya Benzer Dudağın”

Zeynep Özcan

Kendimi bildim bileli ruhuma en çok bu toprakların müziği dokunur. Sözlerini anlayamayacağım yaşlarda, kalbime işleyişinden derin bir mana taşıdığını hissettiğim Ey Büt-i Nev Eda'yı ve nice şarkıyı hatasız ezberlemiştim. Bunda annemin ve babamın müziğimize olan düşkünlüğünün de etkisi vardır. Dede Efendi'yi, Abdulkâdir Meragi'yi ve nice besteciyi, güfteciyi önce şarkılarından, ardından albüm kitapçıklarından okuyarak öğrendim. Müziğimizin eşsiz şarkılarını olağanüstü sesiyle ruhumuza, kalbimize ulaştıran değerli sanatçı Doç. Dr. Aylin Şengün Taşçı Hoca'ma ise her zaman hayrandım…
Değerli hocamın seslendirdiği Bir Kızıl Goncaya Benzer Dudağın şarkısının, Ressam Şerivan Tutuş'un aynı adla sergilenecek resmine ilham kaynağı olduğunu, "Renklerin Senfonisi Sergisi" bildirimiyle gelen nazik sergi davetinde gördüğümde pek mutlu oldum. Malum, sanat büyülü bir evren. Aynı şarkıyı yüzlerce kişi dinleyip bambaşka düşüncelere, hislere kapılabiliyor. Yıllardır farklı duygularla, en çok da sevgiyle dinlediğim o güzide sesin ve eserin Şerivan Hanım'a hissettirdiklerini çok merak ettim, Duende Art Gallery'nin yolunu tutuverdim.
Itrî Dede Sokağı'nda yürürken Yahya Kemal Beyatlı'nın "Itrî" şiirinden dizeler geçiyor aklımdan. "O ki bir ihtişamlı dünyaya / Ses ve tel kudretiyle hâkimdi;" denilen büyük şair ve besteci için yazılan bu şiir, "Belki hâlâ o besteler çalınır, / Gemiler geçmeyen bir ummanda" satırlarıyla biter. Gemilerin geçmediği o ummandan bihabersem de Kalamış'ta, Renklerin Senfonisi Sergisi'ne doğru yol alırken ve denize bu denli yakınken benzersiz besteleri yalnız kulaklarımda değil ruhumda da çalınıyor.
Duende Art Gallery'ye heyecanla ulaşıyorum. Galerinin varlığını, sergi vesilesiyle öğrendiğime mutluyum. Şirin bir kafenin içinden merdivenlerle, müziğin ve resmin buluştuğu salona iniyorum. Bir Kızıl Goncaya Benzer Dudağın beni oracıkta bekliyor. Sanatçısından önce eseriyle tanışıyorum. Tablonun hemen yanındaki karekodu telefonuma okutur okutmaz, Değerli Sanatçı Aylin Şengün Taşçı Hoca'nın büyülü sesi yükseliyor:
"Bir kızıl goncaya benzer dudağın, / Açılan tek gülüsün sen bu bağın, / Kurulur kalplere sevda otağın, / Kim bilir hangi gönüldür durağın. / Her gören göğsüme taksam seni der, / Kimi ateş gibi yaktın beni der, / Kimi billur bakışından söz eder, / Kim bilir hangi gönüldür durağın."
Güftesi Melek Hiç'in kaleminde, bestesi Âmir Ateş'in parmaklarında doğan eserin resimde can buluşunu izliyorum. Müzik, resim, edebiyat... Sanat dalları birbirini beslerken bize de bu harikulade birlikteliğe tanıklık etmek düşüyor.
Ruhuma işleyen Bir Kızıl Goncaya Benzer Dudağın eserini bu kez tuvalde, Renklerin Senfonisi'nde görüyorum. Karanlıkla, ateşle yoğurulmuş yolun içinde yürüyen bir sureti, belki bir gölgeyi izliyorum. Bu şarkı hangi duygularla yazılmış bilemiyorum, tıpkı resmin hangi duygularla yapıldığından emin olamadığım gibi.
Bizden biriymişçesine tanıdık, ezelden ebede yalnız olduğunu hissettiğim bu suret; ıssız, yorgun ve solmuş ormanın içinde parlayan, bir güneş gibi doğan kırmızı güle erişebilecek midir bilemeyiz. Ama biliriz, kalbine sevda otağı kurulmuştur. Ateşin içinde yana yana ilerler. Bir kez daha ihtimallerin, hikâyelerin içinde kayboluruz… Sanatın etkileyici yönlerinden biri de budur. Hepimiz bambaşka duygularla bakar, görür, içselleştiririz. Hikâyelerin peşine takılır, sonunda sıklıkla kendimizi buluruz.
Diyarbakır'da doğan, köklerinden beslenen fırçasıyla var ettiği üç ayrı koleksiyonla beş kez sergi açan Ressam Şerivan Tutuş, performans ve atölyeleriyle de tanınıyor. Renklerin Senfonisi Sergisi, ikinci kez İstanbul'da sanatseverlerle buluşurken bu vesileyle tanışmaktan, birbirinden güzel eserleri yakından izlemekten mutluluk duydum. Fazıl Say'ın Kara Toprak'ı, Kerem Görsev'in Requiem for Soma eseri, Teoman'ın Güzel Bir Gün'ü, Pentagram'ın Bir'i …Duygu dünyamızda yer etmiş benzersiz şarkıların Şerivan Hanım'ın fırçasında renklerle buluşması, Renklerin Senfonisi'ne dönüşmesi ruhumuzda derin izler bırakan büyüleyici bir yolculuk…
Zeynep Özcan