Romantizmin Bilimi: Aşk Hangi Besin Öğelerini Tüketiyor?

Aşk genellikle bir his, bir bağ ve hatta bir varoluş halidir. Ancak şiir ve romantizmin yanında, aşk fizyolojik bir olgudur. Bizi coşkulu, enerjik veya hatta bitkin hissettirebilen hormonların, sinir ileticilerin ve biyokimyasal reaksiyonların çok yönlü bir etkileşimidir.

Metabolik bir süreç olarak düşünebileceğimiz aşk, en çok hangi vitaminleri ve besin öğelerini tüketir?

B vitaminleri

Aşk yorucudur; heyecan, kelebekler, gece yarısı sohbetlerinin tümü enerji gerektirir. B vitaminlerinin enerji üretimi ve sinir sistemi işlevinde önemli rolleri vardır. Vücudunuzun bütün gece mesajlaşarak veya mükemmel bir buluşma planlayarak uyanık kalmasıyla yaktığı yiyecekleri enerjiye dönüştürmesine yardımcı olurlar. B vitaminleri ayrıca, aşkı bu kadar ödüllendirici kılan ve bizi iyi hissettiren sinir ileticiler olan serotonin ve dopamin üretimini destekler.

D Vitamini: Mental durum düzenleyici

D Vitamini, diğer fonksiyonlarının yanında mental durum düzenlemesi için de gereklidir. Düşük D Vitamini seviyeleri, aşkı baltalayabilen depresyon ve kaygıyla ilişkilidir. Aşık olduğunuzda, vücudunuz denge ister ve D Vitamini duygusal dengeyi korumaya yardımcı olur.

Magnezyum: Rahatlatıcı mineral

Aşk, özellikle yeni duygular ve belirsizliklerle başa çıkmaya çalıştığınız ilk aşamalarda strese neden olabilir. Magnezyum, sinir sistemini sakinleştirmeye, kaygıyı azaltmaya ve kaliteli uykuyu sağlamaya yardımcı olan doğal bir gevşeticidir. Ayrıca, sahilde uzun yürüyüşler veya spontane dans partileri için yararlı olan kas fonksiyonunda da rol oynar.

Omega-3 yağ asitleri: Beyin besini

Aşk, beyin için yoğun bir aktivitedir. Karışık sinyalleri çözmekten yıldönümlerini hatırlamaya kadar beyniniz fazla mesai yapar. Yağlı balıklarda, keten tohumlarında ve cevizde bulunan Omega-3 yağ asitleri beyin sağlığı için olmazsa olmazdır. Bilişsel işlevi destekler, mental durumu iyileştirir ve hatta bir ilişkinin iniş çıkışlarıyla baş edebilmek için anahtar olan duygusal dayanıklılığı artırabilir.

C Vitamini: Bağışıklık destekleyicisi

Aşık olmak sizi yenilmez hissettirebilir, ancak aynı zamanda sizi savunmasız da bırakabilir. Stres, uyku eksikliği ve eşinizle yakın temas, bağışıklık sisteminizi olumsuz etkileyebilir. C Vitamini, vücudunuzu oksidatif stresten korumaya yardımcı olan ve bağışıklığı artıran güçlü bir antioksidandır. Ayrıca cildinizin parlak kalmasını sağlayan kollajen üretimini de destekler.

Çinko: Hormon yardımcısı

Çinko, libidoyu ve cinsel sağlığı etkileyen testosteron gibi hormonların üretiminde hayati bir rol oynar. Ayrıca bağışıklık sistemini destekler ve yara iyileşmesine yardımcı olur, zaman zaman yaşanan duygusal iniş çıkışlar için faydalıdır. Klasik bir afrodizyak olan istiridye, çinko açısından zengindir ve bu da istiridyeyi aşkın besin gereksinimlerinin uygun bir sembolü yapar.

Demir: Enerji sürdürücü

Aşk sizi kelimenin tam anlamıyla nefessiz bırakabilir. Demir, kanınızda oksijen taşıyan hemoglobin üretmek için gereklidir. Düşük demir seviyeleri yorgunluğa ve halsizliğe yol açabilir. Bu durum romantizme ayak uydurmaya çalışırken ideal değildir.

Antioksidanlar: Koruyucular

Aşk inişli çıkışlı bir yolculuk olabilir ve duygusal stres vücutta oksidatif strese yol açabilir. E vitamini, selenyum ve flavonoidler gibi antioksidanlar serbest radikallerle savaşmaya yardımcı olarak hücrelerinizi hasardan korur. Ayrıca kalp sağlığını da desteklerler ki bu da kalbin etrafında dönen bir duygu için gereklidir.

Sonuç olarak aşk, besin eğeri yüksek bir deneyimdir. Aşk bir beslenme etiketinde görünmeyebilir ancak kesinlikle metabolik bir maliyeti vardır. Enerjinizi besleyen B vitaminlerinden sizi sakin tutan magnezyuma kadar aşk, kendinizi en iyi şekilde hissetmenizi sağlamak için çok çeşitli besin öğelerinen yararlanır. Bu yüzden, eğer aşıksanız, vücudunuzu dengeli bir diyetle beslemeyi ihmal etmeyin. Sonuçta, iyi beslenmiş bir kalp mutlu bir kalptir.

Ve eğer tüm bunlar mümkün değilse, magnezyum ve antioksidanlar açısından zengin bir kare bitter çikolata mükemmel bir aşk iksiri olabilir.