Toprak ve beyin etkileşimi

Son yıllarda, sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomunun genel insan sağlığı ve mental sağlık için önemli olduğu bilinen bir gerçek olmuştur. Bağırsak mikrobiyotası insan mikrobiyomunun yalnızca bir parçası olduğu gibi, insan mikrobiyomu da toprak mikrobiyomunu da içeren çevresel mikrobiyomun yalnızca küçük bir parçasıdır. İnsan bağırsağı nasıl steril bir tüp değilse, toprak da yaşamdan yoksun steril bir ortam değildir. Toprak derinliği, mikrobiyal topluluğun yoğunluğunu belirler ve en yüksek yoğunluk üst kısımdadır. Orman toprağı, organik tarım toprağına göre 2-5 kat daha fazla mikrobiyal yoğunluğa sahiptir.

Bitki kökleri, bitkilere önemli besin öğeleri sağlayan, onları hastalıklardan koruyan ve çevresel değişikliklere uyum sağlamalarına yardımcı olan bir toprak mikrobiyomunun içine daldırılır. İnsanlardaki dışkı nakillerine benzer şekilde, toprak nakilleri bitki sağlığını ve büyümesini büyük ölçüde etkileyebilir. Bitki kökleri, bağırsağın eşdeğeridir. Toprak sağlığı, bitkileri, hayvanları ve insanları besleyen hayati bir canlı ekosistemin varlığı İle mümkün olmaktadır. Biyoçeşitlilik açısından zengin topraklar, yalnızca daha besleyici gıdalar üretmekle kalmaz, aynı zamanda bitki ve insan sağlığını olumsuz etkileyebilecek patojenik mikroorganizmaların çoğalmasını da kontrol eder.

Toprakta yaşayan mikroorganizmalar, insan tıbbında kullanılan antibiyotiklerin birçoğu dahil olmak üzere doğal olarak oluşan antibiyotiklerin birçoğunun kaynağıdır.

Tarım ilaçları kullanımı, aşırı mineral gübreleme ve uygun olmayan arazi yönetimi toprak mikrobiyotasını ve insan bağırsak mikrobiyotasını olumsuz etkiler. Çünkü İnsan besinlerinin çoğu topraktan gelmektedir, bağırsak mikrobiyotası gelişirken erken çocukluktan itibaren toprakla da temas halindeyiz. Toprağı soluyoruz, topraktan geçen suyu içiyoruz ve genellikle toprakla doğrudan temas halinde (bahçecilik, kamp yapmak, yürüyüş yapmak, doğal suda yüzmek) yaşıyoruz.

Toprak kaynaklı mikroorganizmalara maruz kalmak,bağışıklık sistemimizin geliştirilmesinde ve düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. Doğa İle temas halindeki insanlarda toprak ve bağırsak-beyin ekseni, mental ve fiziksel sağlığı olumlu yönde etkiler.

Bu sebeple;

Günlük yaşamda doğa ile olan bağları güçlendirin. Çimenlik alanlarda, parklarda çıplak ayakla yürüyün veya piknik örtüsünün üzerine oturun. Doğa parkurlarında yürüyün ve göllerde ve nehirlerde yüzün.

Bahçe kurmak, toprağı kazmak, yabani otları yolmak, tohum ekmek ve kök sebzeleri hasat etmek, hepsi bizi toprakla doğrudan temasa sokar.

Taze meyve ve sebze kullanımını artırın. Ürünlerin yıkanması gıda güvenliği açısından önemli olsa da, ürün kendi bahçenizden geliyorsa daha az dikkatli olabilirsiniz

Ellerinizi daha az yıkayın. Elbette, toksinlere, böcek ilaçlarına veya virüslere maruz kalmış olabilecek elleri yıkamak önemlidir, ancak bahçeyle uğraştıktan veya bir köpeği okşadıktan sonra daha az dikkat edebilirsiniz

Doğada zaman geçirmek ruh sağlığımız için çok iyi bir terapi olabilir.